"مؤقّتًا" - Traduction Arabe en Turc

    • geçici
        
    • şimdilik
        
    Bu yüzden her türlü başarının geçici olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles أعتقد أن أيّ إنجاز أو تقدّم سيكون مؤقّتًا
    İyi tarafından bakarsak, göreceli konuşuyorum, muhtemelen cinayet açlığını gidermişlerdir. En azından geçici olarak. Open Subtitles الخبر السّارّ هو، بشكلٍ نبسيّ، أنّهما متّخمان، على الأقل مؤقّتًا.
    Madde bağımlılığından ötürü bir sene önce velayeti geçici olarak kaybetmiş. Open Subtitles وخسرَت الوصاية مؤقّتًا قبل عام بسبب إدمانها المخدّرات
    Neden şimdilik intikam fantezilerini ertelemiyor ve ödül için gözünü dört açmıyorsun? Open Subtitles لمَ لا تحِد عن خيالات الانتقام مؤقّتًا وتركّز انتباهك على الجائزة؟
    Vay canına. şimdilik aynı fikirde olmamaya razı olacağız bu konuda. Open Subtitles عجبًا، دعينا نعلّق نقاش هذه الجزئيّة مؤقّتًا.
    Bu trajedinin sonucunda, kasaba geçici bir belediye başkanı seçti. Open Subtitles وعقب هذه المأساة اختارت البلدة عمدةً مؤقّتًا
    Ruhunu geçici olarak buraya getiriyor. Geri dönmek için vücuduna tekrar bağlanmalısın. Open Subtitles يُحضِر الأرواح مؤقّتًا لهنا، ولتعود، يجب أن تلمس جسدك.
    Patlamanın etkisiyle geçici hafıza kaybına uğradığınızdan şüpheleniyorum. Open Subtitles أعتقد أنّك تعاني فقدانًا مؤقّتًا للذاكرة بسبب الانفجار.
    Kendim üretemiyorum ama geçici olarak başkalarının gücünü kullanabiliyorum. Open Subtitles لا يمكنني انتاجه بنفسي، لكن يمكنني امتصاصه من الآخرين مؤقّتًا.
    Bağlantı noktasına geçici olarak girebilmen için, neler yapabilirim bakacağım. Böylece Jana'dan haber alabilirsin. Open Subtitles وسأرى بشأن إعادة صلاحيّاتك للبوّابة مؤقّتًا لكي تتمكّن من التطمّن على جانا.
    Bu sadece geçici bir şeydi biliyorum ama bana bir acil kurul toplantısı çağrısı yapmam için gerekli yetkiyi verdin. Open Subtitles أعلم أنّه كان منصبًّا مؤقّتًا... لكنّه منحني السلطة التي احتجتها للدعوة إلى انعقاد طارئ لمجلس الإدارة.
    geçici olduğunu söylemiştin. Open Subtitles قلت أنّ هذا كان مؤقّتًا فقط
    geçici; fakat eminim ki bu değişikliği hoş karşılarsınız. Open Subtitles -لربّما سيكون الأمر مؤقّتًا لكنّكَ مرحّب بكَ من المؤكّد .
    Bu, John'un hoşlanacağı bir fikir olsa da sadece geçici bir çözüm olur. Open Subtitles بينما سيستمتع (جون) بذلك الخيار، إلّا أنّه سيكون حلًّا مؤقّتًا.
    Ve Bonnie, Klaus'u da devre dışı bırakabileceğini düşünüyor en azından geçici olarak. Open Subtitles (بوني) تظنّ أنّ بوسعها إخراج (كلاوس) أيضًا من المشهد، أقلُّها مؤقّتًا
    İnsan kanı Jesse'yi yalnızca geçici olarak sakinleştirecek. Ta ki asıl uğruna kıvrandığı şeyi tadana kadar. Open Subtitles دماء البشر ستُشبع (جيسي) مؤقّتًا ريثما يتذوّق ما يتوق له فعلًا.
    Çünkü kana susamışlık geçici olarak önlenmişti. Open Subtitles -هذا لأن نهم الدم انقشع مؤقّتًا .
    Birkaç dikişe daha ihtiyacın var ama şimdilik idare edecektir bu. Open Subtitles ستحتاج لبضع غرز لكن هذا سيضمّد الجرح مؤقّتًا.
    Caroline, bak. Buna oldukça kafa yordum ve şimdilik okulu ertelemeye karar verdim. Open Subtitles "فكرّت بالأمر مليًّا، وقررت تأجيل الدراسة مؤقّتًا"
    Endişelenme. şimdilik hayatta. Open Subtitles لا تقلق، إنّه ما يزال حيًّا، مؤقّتًا.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus