"مؤكد" - Traduction Arabe en Turc

• eminim
• olmalı
• emin
• Kesinlikle
• Tabii
• Elbette
• belli
• Olumlu
• olmalısın
• onaylandı
• ki
• doğrulandı
• kesindir
• kesin

eminim, senden ilgi bekleyen pek çok yaşlı ve zengin kadın vardır.
مؤكد انه يوجد الكثير من النساء الثريات فى انتظارك فقط لدفعهم حولك

Hayır. Yaklaşık 10 önce kendine başka bir iş bulduklarına eminim.
لا، مؤكد أنهم عثروا على وظائف أخرى منذ عشر سنوات مثلاً.

Burada olmak hoşuna gidiyor olmalı. Belki de bu karışım nihayet işe yarıyordur.
مؤكد أن المكان يروق لكِ، ربما هذا المصل الذي أخترعته سيقوم بوظيفته أخيراً

En emin dedim. En namusluya gelince, onu kimse söyleyemez.
قلت الأجدر بالثقة , كذلك الأكثر الأمانة لا شئ مؤكد

"Kesinlikle çok aceleyle ayrılıyor. Eğer bizi tanırlarsa, büyük beladayız demektir."
مؤكد انها ترحل فى عجلة إذا كشفونا, سنكون في مشكلة كبيرة

Ama Tabii ki bu kadar basit değil ve bu nedenle basitçe hesaplayamıyoruz.
لكن مؤكد ان هذا لايحدث تمامًا لأنه لايمكننا ان نعتمد على الشكل.

Elbette ki 250 daha hızlı ama düz yol dışında berbat.
مؤكد أن الـ 250 أسرع و لكنه سيء في الطرق الوعرة

Aslında şimdilik hiç bir şey belli değil, O yurtdışında çalışıyor.
في الحقيقة، لا شيء مؤكد لحد الآن. انه يعمل خارج الهند.

Sakin olun, sakin olun. eminim Müdür Skinner dediklerini kızları aşağılamak için söylememiştir.
هدئوا من روعكم ، مؤكد أن المدير لم يعن أن الفتيات أدنى بالوراثة

eminim bu seferlik aile değerleri meselesini bir kenara bırakabilirsin.
مؤكد أن بإمكانك التغاضي عن مبادئك العائلية هذه المرة فحسب

Saldırganın psikopat olduğuna adım kadar eminim.
يمكننى القول بشكل مؤكد انه كان مضطرب عقليا

Bu ikisinin, Majestelerinin verdiği diğer on iki taneden size daha pahalıya mal olduğuna eminim.
مؤكد هاتان الاثنين أغلى من الاثنى عشر من صاحب الجلالة

Bebeğin sesi, annemin beyninde ilk hafıza tepkisini harekete geçirmiş olmalı.
مؤكد أن صوت الطفل حث عقل أمي على الاستجابة لاستعادة الذاكرة

Tüfeği, o kadar hızlı iki atış yapabilmesi için yarı otomatik olmalı.
مؤكد ان البندقية كانت نصفَ اوتوماتيكية ليطلقَ طلقتين بالطريقة التي فعلها بها

- Gece gitmiş olmalı. - Hiçbir at izi yok.
مؤكد انهُ غادر في الليل ليسَ هناكَ اي اثارٍ لحصانٍ

emin olduğumuz bir şey var, artık o köyde değiller.
، هنالك شيء واحد مؤكد أنهم ليسوا في القرية الأن

Kişisel çıkarın kudurmuş bir deniz olduğu öğretilmekteydi, ebedi lanetlenme için emin bir yol olduğu kesindi.
عٌلموا ان العائد الشخصي كبحر هائج الذي كان طريق مؤكد للهلاك الابدي

Eh, ben de Kesinlikle bu çantanın içinden cips ve salsa yemiyordum.
حسناً ، مؤكد أنني لم أكن آكل رقائق وصلصة من هذه الحقيبة

Tabii ki kanalizasyona! Orada olmalı. Gelin.
بالطبع، مياه المجاري مؤكد أنه هناك، هيّا بنا

İnsanlar sosyal hayvanlardır Elbette.
الجنس البشري هو حيوان إجتماعي، وهذا شيءٌ مؤكد.

Bir dahaki bağlantının zamanı belli değil. Bekleyecek misiniz?
موعد الاتصال التالي غير مؤكد هل ستبقي منتظرا؟

Gerçekten Olumlu bir şey hakkında şikayet etmesinden mi bahsediyorsun?
تعني مثل حين تمدح شيئاَ مؤكد تماماَ ؟ بالضبط

Bu aleti kullanırken çok yoruluyor olmalısın ama şu anda gerçekten yardımına ihtiyacımız var.
مؤكد أن استخدام أداة اليد تصيبك بالإجهاد.. ولكننا نحتاج إلى مساعدتك حالياً

Üç blok ötede ikili çatışma var. 41. ve 8., onaylandı.
يوجد ضرب نار مزدوج فى شارع 41 وشارع 8 , مؤكد

doğrulandı. VPD, cinayetleri doğruladı.
مؤكد دائرة البوليس أكدوا عمليات إطلاق النار

Kalinga, sığınmama izin vermezse ölümüm kesindir.
موتي مؤكد إذا كالينغا لم تمنحني الأمان.

Doğruluğu çok kesin olmayan ama pek çok insanın anlattığı bir hikaye vardır.
هناك قصة، التي هي ليست مؤكد أنها صحيحة، لكن يرويها الكثير من الناس.