"مؤلّف" - Traduction Arabe en Turc

• yazar
• yazarı
• yazan
• yazarının

Yani yazar eşi olmak hiç de çekici değil.
أعني, أن أكونَ زوجة مؤلّف إنه بالضبطِ ليس فاتِن

Benim kaderimde bir yazar yok. Kaderimde bir hikaye kitabi yok.
ما مِنْ مؤلّف في قدري ولا كتاب قصصيّ بمصيري

Benim kaderimde bir yazar yok. Kaderimde bir hikaye kitabı yok.
ما مِنْ مؤلّف في قدري ولا كتاب قصصيّ بمصيري

Cats müzikâlinin yazarı bile bu kadar aşağılanmamıştır.
"أنا لا أعتقد أنّ مؤلّف كتاب "القطط" يُمكن أن يُهان أكثر من ذلك

Kendisi en çok satan kitabın yazarı.
إنّه مؤلّف أكثر الكتب مبيعات،

Kitabı yazan kişiyi bulmak ve ondan benim için mutlu bir son yazmasını rica etmek istiyorum.
سأبحث عن مؤلّف هذا الكتاب وأطلب منه أنْ يكتب لي نهايةً سعيدة

Peki bu kehanetin yazarının sen olmadığını nereden bileceğim?
وما أدراني أنّك لستُ مؤلّف تلك النبوئة؟

Küçük ölü bir yazar. Tek istediğim buydu.
مؤلّف صغير ميت هذا كلّ ما طلبته

Ama ne olursa olsun, ...eminim ki ortada bütün bunları düzeltecek ve bana mutlu son verecek bir yazar var.
لكنْ كائناً ما يكون السبب... فكلّي يقين بوجود مؤلّف يستطيع ببساطة أنْ يطوّع نهايةً سعيدة لأجلي

Yani "Roots"un yazarı Alex Haley'den bahsetmiyorsun?
فلا علاقة لهذا بـ (آليكس هايلي)، مؤلّف كتاب "الجذور"؟

Sihirli bir kitabın yazarı hakkında bilgi, ha?
معلومات عن مؤلّف كتاب سحريّ

Don ve ben, Lane'e bunun sürekli ilgi isteyen bir iş olduğunu ve sadece bu işle ilgilenen bir metin yazarı gerektiğini anlattık.
(دون) وأنا كنّا نحاول أن نشرح لـ(لين)... هذه مهمّة يوميّة ونحتاج إلى... مؤلّف إعلانات مُكرّس لهم.

Neyin yazarı?
مؤلّف ماذا؟

O yürek burkan aşk mektuplarını yazan siz nasıl görmezsiniz pedofilide sadece şiddet eşcinsellikte ise sadece sevgi olduğunu?
أنت، مؤلّف رسائل المحبّة تلك في الاعتداء على الأطفال، هناك العنف فقط وفي الشذوذ، هناك الحب فقط

Ben o kitabı yazan Ray Breslin'im.
أنا (راي بريزلن)، مؤلّف الكتاب