Tüm yapabileceğim bu. Ben Tanrı'yı oynama konusunda Goa'uld'dan daha uygun değilim. | Open Subtitles | و بكل ما أستطيع فعله، لست مؤهلاً لأكون إله، مثلي مثل الجواؤلد |
Gayet iyi. Şartlı tahliye için ne zaman uygun olacağım? | Open Subtitles | تبدو مناسبة، متى سأكون مؤهلاً للإفراج المشروط ؟ |
Böyle bir okul için senden daha uygun bir birisini düşünemiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف شخصاً مؤهلاً أكثر منك لقيادة مدرسة كهذه. |
Yaşadıklarım göz önüne alınırsa, bunu yapabilecek durumda olan benim. | Open Subtitles | كما أرى انني مررت بمواقف تجعلني مؤهلاً لتقديم يد العون لها |
Bir iş için yeterli olmayan bir Denizciyi alıp başka bir göreve yollamanın insan hayatını tehlikeye attığına inanıyorum. | Open Subtitles | و أنا أؤمن بأن أخذ جندي ليس مؤهلاً للعمل و تكليفه بواجب آخر في مكان مختلف يعرض الأرواح للخطر |
Biliyorsun , o çok iş için nitelikli görünmüyor. | Open Subtitles | تعلمين ، لا يبدو أنه مؤهلاً لهذه الوظيفة |
Ben polis değilim ki. Böyle bir suçun altından kalkabilecek kadar kalifiye değilim. | Open Subtitles | أقصد أنني لست شرطياً لست مؤهلاً للتعامل مع جريمة كهذه |
Bir kemirgenle dans edecek nitelikte başka kimi bulacaklar ki? | Open Subtitles | من غيرك سيجدونه مؤهلاً للرقص مع الرودنت القارض؟ |
Pek keyifli. - Buna uygun olduğumu sanmıyorum. - Endişelenme. | Open Subtitles | يا سيدى لا أظنني مؤهلاً لذلك لا داعي للقلق |
Biliyor musun, birkaç kez bu işe uygun olup olmadığını merak etmiştim. | Open Subtitles | أتعلم أنني تسائلت بضعة مرات إن كنت مؤهلاً للقيام بهذا؟ |
Pıhtı eritici ilaçlar için uygun olup olmadığına bakacağız. | Open Subtitles | وسنرى ما إذا كان مؤهلاً لأخذ مضادات التخثر |
Bir yıl içinde Jonathan'a devlet yardımı ile bir daire tahsis edilmesine uygun görüldü. | Open Subtitles | خلال سنة جوناثان كان مؤهلاً للحصول على شقة في القسم ال8 |
Baba olmaya uygun olduğuma eminim değilim. | Open Subtitles | إنني فقط لا أعرف إن كنت مؤهلاً بـ أن أكون أباً |
Gerçek dünyaya hazır değilsin. Babalık sana uygun değil. | Open Subtitles | لست مستعدّاً لمواجهة العالم أو مؤهلاً لرعاية إبنتك |
Bu müfrezeye liderlik edecek durumda olduğunu düşünüyorsun, üzgün çılgına dönmüş pislik parçası mı? | Open Subtitles | نعم يا سيّدي أتخال نفسك مؤهلاً لقيادة هذه الفصيلة أيّها الحقير القذر؟ |
Yaşadıklarım göz önüne alınırsa, bunu yapabilecek durumda olan benim. | Open Subtitles | كما أرى انني مررت بمواقف تجعلني مؤهلاً لتقديم يد العون لها |
Gerçi senin bu iş için yeterli olduğunu düşünmesem, bunun bir önemi olmazdı. | Open Subtitles | رغم أنني لم أكن لأضعك في اعتباري لو لم أظنك مؤهلاً |
Belki ben ona yeterli şey öğretememişimdir. | Open Subtitles | ربّما أنا لست مؤهلاً كفاية لكي أكون معلّماً. |
Biliyorsun ben tam olarak nitelikli biri değilim ama eğer sen bunu konuşmak falan istersen, ben her zaman... | Open Subtitles | أتعلمين أنا لست تماماً.. مؤهلاً أو ما شابه, ولكن.. |
Ayrıca bu iş için senden daha nitelikli birini düşünemiyorum. | Open Subtitles | ولا أعرف أحداً مؤهلاً أكثر منك. |
Onu çok kalifiye bulacağınıza inanıyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنك ستجدينه مؤهلاً بشكل جيد. |
Seninle konuşacak nitelikte olmadığımı unutmuşum. | Open Subtitles | نسيت أننى لست مؤهلاً للحديث معك |