Eğer, bunların hepsi bağlantılıysa bütün Kuzey Amerika'da yüzlerce insanı öldürmüş olmalı. | Open Subtitles | ان كانوا كلهم مرتبطين فقد قتل مئات الناس عبر امريكا الشمالية |
Kadın ve çocukların da bulunduğu yüzlerce insanı asmak aydın ve müşkülpesent bir toplum yaratmak demekti. | Open Subtitles | وكان اعدام مئات الناس بهم نساء وأطفال سيجعل المجتمع المتنور في حرج بالغ |
"Eğer... eğer yüzlerce insanı dükkânımıza çekebilirsem, bana bin dolar verir misiniz? | Open Subtitles | هل ستعطينى ألف دولار , يا سيدى إن ... إن جذبت مئات الناس إلى متجرنا ؟ |
Suçları, Yüzlerce insanın birikimine mal oldu emekli maaşları gitti, evlere ipotek geldi aileler parçalandı. | Open Subtitles | كلفت جرائمهم خسارة مئات الناس مدخرات حياتهم وضاعت المعاشات والمنازل مرهونة وتشتت العائلات |
yâni tek bir görüntü yerine kulübe gelen Yüzlerce insanın tüm günahlarını çekmesini sağlamış. | Open Subtitles | لذا عوضًا عن صورة واحدة تبتلعُ شتَّى آثامه، صارت مئات الناس الذين ارتادوا النادي. |
Geçen yıl dileğimi duyurduğumda, yüzlerce insan ayağa kalktı ve bize yardım etmek istediklerini söylediler. | TED | حين أطلقت أمنيتي في السنة الماضية، مئات الناس وقفوا وقالوا أنهم يريدون مساعدتنا. |
ortaya geldiğimizde sadece bir fotoğraf göndermiş yüzlerce insan var. | TED | وفي الوقت الذي تذهب فيه الى المنتصف، تحصل على مئات الناس الذين قاموا بالمشاركة بصورة واحدة لكل منهم. |
Ama... bir partide yüzlerce kişi olur. Olmaz, bu işe yaramaz. Başka bir şey var mı diye bakın, Bay Dury. | Open Subtitles | سيكون هناك مئات الناس لن ينجح, نريد شيئاً آخر |
Bu adam para için yüzlerce insanı öldürdü. | Open Subtitles | قتل هذا الرجل مئات الناس للربح. |
Bu sabah, yüzlerce insanı öldürdü, ve daha binlercesini öldürmekle tehdit ediyor. | Open Subtitles | لقد قتل مئات الناس وهدد بقتل آلاف آخرين |
Senin yüzlerce insanı bir hiç uğruna öldürmeni sağladı. | Open Subtitles | جعلتك تقتل مئات الناس من أجل لا شيء |
yüzlerce insanı öldürdün! | Open Subtitles | -لقدْ قتلتم مئات الناس |
["Eşitlikten kim sorumlu?"] Yüzlerce insanın aynı cevabı verdiğini duydum: "Eşitlikten hepimiz sorumluyuz." | TED | من المسؤول عن المساواه؟ سمعت مئات الناس يجيبون بنفس الاجابة: " نحن مسؤولون عن المساواه" |
Yüzlerce insanın öldürüldüğünü gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيتُ مئات الناس و هم يُقْتلون |
Yüzlerce insanın önünde tuvalete gitmek. | Open Subtitles | تدخل الحمام أمام مئات الناس |
yüzlerce insan güvenli yollara koşarak, | Open Subtitles | مئات الناس تركو سياراتهم وسط الزحام الخانق وهربوا |
Tüm büyük şehirlerde yüzlerce insan toplanıyordu. | Open Subtitles | كل المدن الرئيسيّة كانَ فيها مئات الناس يظهروا. |
yüzlerce insan bana gelip, kapağın onlar üzerinde nasıl bir etki bıraktığını söyledi. | Open Subtitles | أعني كان هناك مئات الناس تأتي لي ويتكلمون عن المعني حول ما ذلك الغلاف |
...gizlice internete yüklenen bir videoya karşılık yüzlerce kişi toplanıyor. | Open Subtitles | "حيث تجمع مئات الناس في استجابة لمقطع فيديو نشره مجهول على الأنترنت" |