yüzlerce insan küreklerle ve çapalarla geldiler ve o tepeyi kazdık, yarı zamanda ve buldozer masrafının yarı fiyatına. | TED | مئات من الناس قدموا حاملين مجارفهم ومعاولهم. وحفرنا تلك الهضبة بنصف الوقت والتكلفة مقارنةً بما ستكلفه وتستغرقه الجرافة |
Buraya çıkarken bu binadan .yüzlerce insan beni izliyordu. | Open Subtitles | عندما ركب أنا حتى على منصة ، كان هناك مئات من الناس يراقبني من كل هذه المباني. |
Tamam, durun Bay Monk, Juri görevinden rahatsız olup ... kaçmak için rol yapan yüzlerce insan gördüm, | Open Subtitles | حسنا انتظر السيد مونك ، رأيت مئات من الناس تتظاهر بالقلق لتفادي هيئة المحلفين |
Mesaj panosundaki herkes, birkaç yüz kişi beyin yiyenlerin yanında oturduğumu biliyordu. | Open Subtitles | جميع من على هذا المجلس بضع مئات من الناس عرفوا أن هناك أكلي أدمغة يعيشون بجاوري |
Orada yüzlerce kişi çalışıyor, kim bilir hangisi sürüyordu? | Open Subtitles | مئات من الناس يعملون هناك أيّ واحد منهم يُمكن أن يملك وصول لذلك |
Yüzlerce ve yüzlerce insanlar, çok aktif ve değişik yeteneklere sahipler ve geliştirmek istedikleri meseleleri var. | Open Subtitles | مئات و مئات من الناس, هم نشيطونَ جدّاً في هذا و لديهم مهارات متفاوتة و لديهم حالات متفاوتة يريدونَ أن يُطوروها. |
Demiryolu kasabaya ulaştığında, yüzlerce insan buraya gelecek. | Open Subtitles | بمجرد ان تاتي سكك القطار الي هذه المنطقة مئات من الناس سوف يأتون |
Sağlığına kavuşan yüzlerce insan rapor edildi. | Open Subtitles | هذه مئات من الناس, مدعومين بالوثائق إستعادوا عافيتهم. |
1780'de James Cook geldiğinde sudaki yüzlerce insan onu çok şaşırtmıştı; çocuklar, kadınlar, erkekler, çıplak sörf yapıyorlardı. | TED | فعندما وصل جيمس كوك عام 1780 تقريبًا. كان مفتونًا بمنظر مئات من الناس في الماء، منهم الأطفال والنساء والرجال وهم يمارسون الركمجة عراة. |
Her yıl, tam olarak yüzlerce insan şiddetli nörokraniyal vurgununa ya da Hapsburg Sendromu'na yakalanıyorlar. Anlıyorum. Peki, bu durumun belirtisi nedir? | Open Subtitles | كل عام, مئات من الناس... ارى هذا هناك البعض يحتاج المساعدة.. |
Her gün yüzlerce insan benden ekmek bekliyor. | Open Subtitles | مئات من الناس كلّ يوم ينتظرون ليُطعموا. |
Hawalama yüzlerce insan uğruyor. | Open Subtitles | مئات من الناس جاءو الى الحواله |
Orada yüzlerce insan vardı Tamam mı? | Open Subtitles | كان هناك مئات من الناس حسناً؟ |
Herhalde birkaç yüz kişi görmüştür. | Open Subtitles | لابد أن عدة مئات من الناس قد شاهدوه |
Biliyorum, sonra yüzlerce kişi önünde evlenme teklifi yaptın. | Open Subtitles | أعلم, ومن ثم تأتي وتخطبني... أمام مئات من الناس |
yüzlerce kişi adamı telefonuyla çekti. | Open Subtitles | مئات من الناس حصلوا عليه على هواتفهم |
Bu sesi yüzlerce kişi duymuş olmalı. | Open Subtitles | مئات من الناس سمعوا هذا |
Her şehirde yüzlerce ve yüzlerce insanlar sokakları doldurmuşlardı. | Open Subtitles | مئات و مئات من الناس من كلِ مدينة, {\fnsegoe UI semibold\fs40}{\pos(192,201 )\fs40}ولاية بورتلاند , أوريغون فقط... |