Chip deniz suyu içtiği için ölmüş. | Open Subtitles | الرقاقة ماتتْ مِنْ شرب ماءِ البحر. |
- Niles'ın suyu değil mi o? | Open Subtitles | ألَيسَ ذلك ماءِ النيل؟ |
Zorla deniz suyu içirmişsin. | Open Subtitles | أجبرَه لشُرْب ماءِ البحر. |
Özellikle de sen, sucu çocuk. | Open Subtitles | خصوصاً أنت، ولد ماءِ. |
Her saat koya akan tonlarca deniz suyumuz var. | Open Subtitles | لدينا مليون غالون مِنْ ماءِ البحر يصَبّ في البحيرةِ كُلّ ساعة |
Yapabileceğim herhangi birşey olursa-- taze salatalık suyu veya | Open Subtitles | إذا هناك أي شئ آخر أنا يُمْكِنُ أَنْ أَحْصلَ عليك - بَعْض ماءِ الخيارِ الجديدِ أَو... |
Sana biraz salatalık suyu getirdim. | Open Subtitles | جَلبتُك بَعْض ماءِ الخيارِ. |
Dize kadar lağım suyu içindeyiz. | Open Subtitles | ركبة بارتفاع في ماءِ shitty. |
...üç ve aşağı, şimdi yukarı, ve dön. 'deniz dünyası kayak takımı 'göz kamaştırıcı bir koordinasyon ve zerafet içinde.' | Open Subtitles | ثلاثة وأسفل،وفوق،ودوران الفريق العالميَ للتزحلق علي ماءِ البحر |
Üzerinde bulunduğunuz ince buzun altında derin bir deniz var. | Open Subtitles | الثلج الهَشّ الذى انت عليه على ماءِ عميقِ جداً |