| Hadi kızlar, sıcak su ve temiz havluya ihtiyacım var. | Open Subtitles | هيّأ, يا فتيات, أحتاج إلى ماء ساخن و فوط جديدة |
| Dün gece ayaklarını sıcak su ile yıkarken benim nerede olduğumu biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعرف أين كنت الليلة الماضية بينما أنت فى بيتك ناقعاً قدميك فى ماء ساخن ؟ |
| Sana sıcak su şişesi getireyim. Uyumana yardımcı olur. | Open Subtitles | سأحضر لك زجاجة ماء ساخن ستساعدك على النوم |
| Hepsine sıcak su torbası verelim. Su buzdan çıkıyor. | Open Subtitles | سنعطي كل واحد منهم زجاجة ماء ساخن الماء يخرج تماما من الثلج |
| Ortalığı dağıttığımı biliyorum, ama sıcak suyun var. | Open Subtitles | أعلم بأنّني خلّفتُ فوضى ولكن بات لديك ماء ساخن الآن |
| İnsanlar sıcak su ekleyip içiyor. | Open Subtitles | أجل ، الناس يضعونها في ماء ساخن ويشربونها |
| Bunu eve götürüp, sabah sıcak su ekleyip içeceğim. | Open Subtitles | سآخذ بعض منها معي ، سأضعها في ماء ساخن وأشربها |
| İstediğimiz zaman musluktan sıcak su akmasına bir türlü alışamıyorum. | Open Subtitles | ما زلت غير معتادة على فكرة حصولي على ماء ساخن كلما أردت |
| Evde sıcak su torbanız var, değil mi? | Open Subtitles | لديكِ قنينة ماء ساخن بالمنزل، أليس كذلك؟ |
| Bu ay boyunca Bu kata sıcak su yok. | Open Subtitles | لن يكون هناك ماء ساخن في هذا الطابق لشهر كامل |
| sıcak su yok, TV yok, ve akşam 8'de dışarı çıkma yasağı başlıyor. | Open Subtitles | دون ماء ساخن وتلفاز وفي الثامنة مساء يمنع التجول في الأكاديمية |
| -Kötü haber. sıcak su yok. -Ne? | Open Subtitles | اخبار سيئة لا يوجد ماء ساخن ماذا يجب أن آخذ حمام |
| -Kötü haber. sıcak su yok. -Ne? | Open Subtitles | اخبار سيئة لا يوجد ماء ساخن ماذا يجب أن آخذ حمام |
| Silver Saddle'da sıcak su yok mu? | Open Subtitles | لا يوجد ماء ساخن فى الفندق الذى تقيمين فيه؟ |
| sıcak su şişen olmadığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أصدق أنك لا تمتلك زجاجة ماء ساخن |
| Tuvalet ve su istiyorum. Üstten gelen bir sıcak su, tencereye doldurulmuş değil. | Open Subtitles | ماء ساخن من الصنبور وليس موضوع بقارورة واشعل له نار ليسخن |
| Bana bir kase sıcak su ve ıslak havlu getirir misin? | Open Subtitles | هل يمكنكِ إحضار وعاء ماء ساخن مع بعض المناشف؟ |
| Şimdi bakalım, peki ya limonlu sıcak su, ya da sadece su? | Open Subtitles | .. حسناً أنظر ما رأيك في ماء ساخن مع الليمون أو حتى بعض الماء؟ |
| Ama önümüzdeki bir saat boyunca umursadığım tek şey ağrıyan kaslarıma sıcak suyun değmesi. | Open Subtitles | لكن للساعة التالية، كل ما أهتم به... هو ماء ساخن على عضلاتي المرهقة. |
| Sıcak suları var mı yok mu, tuvaletler kokuyor mu... ortalığı kokutan, pislik herifin tekinin her yere... sıçratmış olduğu ishali mi? | Open Subtitles | إذا كان هناك ماء ساخن أم لا عليك بمعرفة كافة التفاصيل الدقيقة |
| Sıcak suya ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نحتاج الى ماء ساخن |
| Odun var. sıcak suyumuz hemen hazır olur. | Open Subtitles | لدي بعض الأخشاب سيكون عندنا ماء ساخن بسرعة |
| Tamam, güzel. Yani su sıcak olsun da. | Open Subtitles | حسنا طالما كان به ماء ساخن |