Bay Markham, Watergate'teki hırsızlık olayıyla ilgili olarak mı buradasınız? | Open Subtitles | سيد ماركهام.. هل أنت هنا من اجل أمر متعلق بإقتحام ووترجيت؟ |
Dördümüz hâlâ buradayız ama Markham ve Stackhouse olay ufkunun içindeler. | Open Subtitles | لكن ماركهام و ستاكهاوس موجودان داخل أفق الحدث |
Markham ve Stackhouse ön taraftalar. | Open Subtitles | و ماركهام و ستاكهاوس لا يزالان فى القسم الأمامى |
Markham ve Stackhouse'dan da henüz vazgeçmeyelim. | Open Subtitles | و لنأمل أن يكون ماركهام و ستاكهاوس كذلك بخير |
- Git Markham'a söyle kalkışa hazırlansın beni sizi koruyacağım. - Peki ya sen? | Open Subtitles | أخبرنا ماركهام أن يستعد للإنطلاق و ماذا عنك ؟ |
Vera Markham denilen bir bayana para verdiğini gördüm ve Bay Grayson'ın, bayanın kimliğini gizlemek için harcama yapmayacağını duydum. | Open Subtitles | لقد رأيته يعطي مالاً لمرأة تدعى "فيرا ماركهام" سمعته يقول أن السيد"جريسون" لا يدفع أي نفقات لكي يبقي هويتها سرية |
Yardım edemezsem Markham ve Stackhouse öldüler. | Open Subtitles | سيموت ماركهام و ستاكهاوس لو لم أفعل |
Bay ve Bayan Markham, | Open Subtitles | أيها السيد و السيدة ماركهام إسم د. |
Ben Elaine Markham, 3 numaralı daire, 8 Coulthard Caddesi. | Open Subtitles | أنـا (إلين ماركهام) من الشقة (3)، بـ (8) شارع (كولتارد). |
Bu Vera Markham'ı ve Grayson'ın neden ona para ödediğini bulun. | Open Subtitles | "عليك أن تجد "فيرا ماركهام وسبب دفع "جريسون" لها المال |
Markham Tıbbiyede 17 yıldır çalışıyormuş. | Open Subtitles | لقد كان موظفاً في شركة "ماركهام الطبية" لمدة 17 سنة |
Markham'ın kasasındaki o para yığını 10 milyon dolar filan olmalı Ava. | Open Subtitles | كمية المال في خزنة (ماركهام) تعادل قرابة 10 مليون دولار يا (آيفا) |
Doris Buckle, efendim. Markham Road'da United Dairies'de çalışıyor. | Open Subtitles | دوريس باكل) يا سيدى وهى تعمل) فى مصنع ألبان فى شارع ماركهام |
Belki Peter Markham'ın göğsünden bir görüntü yakalayabiliriz.. | Open Subtitles | ربما سنكون قادرين على رؤية ما رُسم على بيتر ماركهام ) قبل القتل بالصدمة الكهربائية ) |
Hayır, bu Peter Markham'ın göğsünde bulduğumuza çok benziyor. | Open Subtitles | لا بد أنكِ إختلقتِ ذلك لا، هذا تماماً نفس الطلاء الذي ( وجدناه على صدر ( بيتر ماركهام |
Jacqueline Parsons, sizin Peter Markham ile de beraber olduğunuzu söyledi. | Open Subtitles | و ( جاكلين بارسونس )، أخبرتنا بأنكِ كُنتِ تنامين مع ( بيتر ماركهام )، أيضاً |
Marin Bölge savcısına göre Markham Shankar'ın Barojan'dan nefret etmek için iyi bir sebebi varmış. | Open Subtitles | وفقاً لمكتب المدّعي العام لمقاطعة "مارين" وكان لدى (ماركهام شانكار) سبب جيّد ليكره (باجوران) |
Bize Markham Shankar'dan bahset. Dolandırılma mevzusundan dolayı hâlâ Yuri'ye kızgın mıydı? | Open Subtitles | أخبرنا حول (ماركهام شانكار) ألا يزال غاضباً من (يوري) بشأن الإحتيال؟ |
Markham'ın ünlü insanların ölümlerine takıntısı var. Muazzam bir hatıra eşya koleksiyonu var. | Open Subtitles | (ماركهام) مهووس بوفاة المشاهير لديه مجموعة ضخمة من تذكارات الموت |
Markham Shankar'ın sana kızgın olması için bir nedeni var mı? | Open Subtitles | -هل لـ(ماركهام شانكار) سبب ليكون غاضباً منكَ؟ |