Bir geçmişi var. Ya onun da geçmişte bırakmak istediği bir şey varsa? | Open Subtitles | لديها ماضى ، ماذا لو هناك ماضى لها لا تريد من احد معرفته |
Bir askerin geçmişi ve geleceği yoktur... yapması gereken görevler vardır sadece. | Open Subtitles | الجندى ليس له مستقبل ولا ماضى وبطن كامل يضمن هذا فى الوقت الحالى. |
Eğer onlara bir geçmiş bağışlarsak, duyguları için bir temel ya da destek yaratırız ve böylece onları daha iyi denetleyebiliriz. | Open Subtitles | إذا هديناهم مع ماضى ، نخلق بطانة أو وسادة لعواطفهم وبالتالى يمكن أن نتحكم فيهم أفضل |
Voldemort benim geçmişim, bugünüm ve geleceğim. O, Ben'im! | Open Subtitles | فولديمورت هو ماضى وحاضرى ومستقبلي |
Amerika'da Chloe ile Doyle'un geçmişleri olan bir yer var mı? | Open Subtitles | هل هناك مكان فى الولايات المتحدة كان فيه ماضى جمع بين " دويل " و " كلوى " ؟ |
Phyllida'nın geçmişini ortaya çıkarmanız gerekli miydi, Bay Poirot? | Open Subtitles | أكان من الضرورى البحث فى ماضى كامبيون يابوارو ؟ |
Farklı çağlar, farklı geçmişler, hepsi birbirinin içinde. | Open Subtitles | عصور مختلفة ، ماضى مختلف كل هذا في واحد |
Hala eski hizmetkarlarıyla yaşıyorlar, sanırım Rucastle'ların geçmişi hakkında öyle çok şey biliyorlar ki onlardan ayrılmaktan zorlanmışlar. | Open Subtitles | ومازالوا يعيشون مع خدمهم, والذين يعلمون ,ربما ,الكثير عن ماضى روكاسيل ولكنه وجد صعوبة فى الابتعاد عنهم. |
Komutanlık, benimki gibi bir geçmişi olan bir sivili kullandığını öğrenirse, unut gitsin, g*tüne yeni bir delik açarlar. | Open Subtitles | لو اكتشفت القياده انك تستخدم مدنى خاصه مع ماضى الاسود . انسى هذا سيقضون عليك |
Eşinizin geçmişi hakkında bazı şeyler biliyoruz, bayım. Gizli kalmasını istediği şeyler. | Open Subtitles | نحن بالفعل نعرف اشياء معينة عن ماضى زوجتك أشياء ارادت ان تظل مخفية. |
geçmişi unut. Gitti. Boş ver. | Open Subtitles | اذا ضاع ماضى و ذهب فإنى سأذهب حياة جديده |
Papaz Walters'ın senin bilmediğin bir geçmişi olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | لقد اخبرتك ان القس والترز لدية ماضى لا تعرفية |
- Efendim, bu imaya itiraz ediyorum. Onun geçmişi hakkında elinde hiçbir kanıt yok. | Open Subtitles | لايوجد اى دليل يشمل ماضى الشاهدة |
Farklı bir geçmiş hiç olmadı. | Open Subtitles | ولا يوجد ماضى مختلف عن الحقيقى كان أبدا موجودا |
Amerikan yerlilerinin geleneklerinde de kahin hayaletler çok fazladır ve tabii ki şu üçlüyü de unutmayalım gelecek,geçmiş ve şu anki yılbaşı hayaletleri | Open Subtitles | التقاليد الامريكية المحلية غنية بالاشباح المرسلة ولا ننسى هذا الثلاثى الرائع أشباح ماضى و حاضر و مستقبل الكريسماس |
geçmiş yoksa suç da yoktur. | Open Subtitles | انت تعرف، عندما لا يكون هناك ماضى لا يكون ذنب |
Benim geçmişim var. Senin var. | Open Subtitles | و أنا لدي ماضى ، و أنت لديك ماضى |
geçmişim, eğitimim yoktu. | Open Subtitles | بلا ماضى, بلا تدريب |
Üçünün çok karmaşık bir geçmişleri var. | Open Subtitles | ثلاثتهم له ماضى مؤلم |
Herhangi bir kişinin de geçmişini çok fazla kurcalarsanız jürinin önünde kötü gözükecek bir şeyler bulunabilir. | Open Subtitles | افترض انك لو بحثت بعمق كافى فى ماضى اى شخص ستجد شيئا يجعله يبدو سيئا فى نظر المحلفين |
Verilen düğün kararına göre, Lana geçmişte kalmıştı. | Open Subtitles | أستنادا على الاحداث الماضيه، أعتقدت ان لانا ماضى. |
Farklı çağlar, farklı geçmişler, hepsi birbirinin içinde. | Open Subtitles | عصور مختلفة ، ماضى مختلف كل هذا في واحد |
Bizim bi geçmişimiz var. | Open Subtitles | ـ لدينا ماضىٍ ـ ماضى اليس كذلك؟ |