Mektuplarda McLane'den bahsedildiğini fark edince Lorta'nın masum olduğunu düşündü. | Open Subtitles | تواصل مع ماكلاين من خلال الخطابات مؤكدًا أن لورتا بريء |
McLane bir kongre üyesi, FBI yolda. | Open Subtitles | كون ماكلاين عضوًا في الكونجرس فالمباحث الفيدرالية في طريقها إلى هنا |
Burası kopyacı katilin McLane'i attığı yer. | Open Subtitles | هذا هو المكان حيث قام المُقلد بإلقاء جثة ماكلاين |
Binbaşı McLellan, Pentagon'dan çok, başkentte bulunurdu. - İş gereği. | Open Subtitles | القائدة (ماكلاين) كانت تتواجد بالكونجرس اكثر منه بالبانتاغون |
Binbaşı McLellan'ın yazdığı bir raporu kabul etmemişsiniz. | Open Subtitles | لم تكن موافقا على تقرير (انجزته القائدة (ماكلاين |
- Dedektif McClane, göt herif. Endişelenme, birbirimizi tanımak için hapishanede çok zamanımız olacak. | Open Subtitles | الضابط ماكلاين المحقق ماكلاين أيها الغبي |
Ajan McLane, Seçkin Katil'i yakaladığında değersiz bir satıcıydı. | Open Subtitles | عندما قام العميل ماكلاين بإعتقال القاتل ذو الإمتيازات لقد كان مجرد بائع لا قيمة له |
Ajan McLane'e ve Josef Hanlon diye birine iletilen bir mektup buldum. | Open Subtitles | لقد عثرت على خطاب لتوي تم نسخه و إرساله إلى العميل ماكلاين و شخص يدعى جوزيف هانلون |
Kongre Üyesi McLane, Güney eyaletleri için ileriyi gören biriydi. | Open Subtitles | عضو الكونجرس ماكلاين كان كان لديه بصيرة عن الجنوب |
O kişinin NIS Özel Ajanı Dan McLane olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | الشخص الذى يقول أنه قد أوقع به هو العميل الخاص دان ماكلاين |
McLane çizgiyi geçmiş olabilir mi? | Open Subtitles | هل من الممكن أن يكون ماكلاين قد تجاوز الخط؟ |
McLane Kongre Üyesi olunca Titus kampanyasına büyük miktarda bağış yapmaya başladı. | Open Subtitles | حسنًا،بمجرد أن أصبح ماكلاين عضو كونجرس تايتس بدأ في تقديم تبرعات بحجم كبير لحملته الإنتخابية |
90'ların başında McLane tarafından açılan büyük mevduat hesaplarını araştırın. | Open Subtitles | أنتما تبحثان عن إيداعات كبيرة في حسابات جديدة تم فتحها من قبل ماكلاين في أوائل التسعينات |
McLane Cayman Adaları'nda 500.000 dolarlık mevduat hesabı açtırmış. | Open Subtitles | ماكلاين أودع 50.000 دولار في بنك في جزر كايمان |
McLane'in karısının söylediğine göre annesinin sağlığı kötüye gidiyordu ve kızına Hodgkin lenfoma teşhisi koyulmuştu. | Open Subtitles | حسنًا،طبقًا لزوجة ماكلاين فإن صحة والدته كانت تتدهور وتم تشخيص إبنته بأنها مصابة |
Hükümet ajanlarının maaşını düşünürsek McLane umutsuz durumdaydı. | Open Subtitles | بسرطان الغدد الليمفاوية لابد و أن ماكلاين كان يائس و يتقاضى مرتب موظف حكومي |
Bu işi yapan kişi yıllardır McLane'i izliyor olmalı. | Open Subtitles | أيًا كان من فعل هذا فهو يتعقب ماكلاين منذ سنوات |
McLellan bunu rapor etti. Etmemesini söyledim. | Open Subtitles | و(ماكلاين)قامت بانجاز تقرير وما كان عليها ان تفعل |
Binbaşı McLellan'ın geçen ayki cep telefonu kayıtlarına bakıyorum. | Open Subtitles | - قمت بمراجعة الاتصالات الهاتفية الخاصة بالقائدة (ماكلاين)للشهر الماضي |
Bayan McClane. Sizi eve bırakabilir miyim? | Open Subtitles | آنسة (ماكلاين)، أتسمحين لي أن أقلك إلى بيتك؟ |
McLean, Virginia'da. Evinden 9 km. kadar uzakta. | Open Subtitles | و هي في "ماكلاين" ولاية "فيرجينيا"، تبعد حوالي 6 أميال من منزلها. |