4 yıl önce Brown Üniversitesi'nden yüksek akademik başarıyla mezun olmuş, daha sonra Georgetown'da McCourt Fakültesi Kamu Politikası'nda yüksek lisansını yapmış. | Open Subtitles | تخرج بإمتياز من جامعه براون منذ أربعه أعوام ثم حصل على الدراسات العليا فى جامعه ماكورت للسياسات العامه فى جورجتاون. |
Finch, McCourt'un yasama sürecini hızlandırıp, yasaları yürürlükten kaldırabileceğini söylemiştin. | Open Subtitles | (فينش)، لقد ذكرت أن (ماكورت) يمكنه إسراع أو إيقاف التشريع |
Sen kötü bir "Yankee"sin McCourt. Neymişsin söyle ? | Open Subtitles | أنت أمريكـي سيئ "ماكورت"، ماذا أنت؟ |
Jim McCourt, iç işlerinden. | Open Subtitles | -نعم؟ أنا (جيم ماكورت) من الشؤون الداخليّة |
Ancak McCourt Hükümet'in gözetim sistemine karşı olduğunu belirtmişti. | Open Subtitles | رغم ذلك، كان (ماكورت) من أكثر المعارضين للمراقبة الحكوميّة. |
McCourt'u dinlemeye almak zor olacak. | Open Subtitles | سيكون أمرا صعبا وضع برامج تنصّت على (ماكورت). |
McCourt hükümetin onu dinlemesini istemiyor mu? | Open Subtitles | -ألا يُريد (ماكورت) أن تتنصّت الحُكومة عليه؟ |
Görünüşe göre McCourt yanlış sendika başkanına yamuk yapmış. | Open Subtitles | يبدو وكأنّ (ماكورت) قد تجاوز رئيس النقابة الخاطئ. |
- Hayır ama onun gibiler McCourt'u tanıyor. | Open Subtitles | -كلاّ، لكن الناس أمثاله يعرفون (ماكورت ). |
McCourt için tehlike olan tek şey geç saate kadar çalışmak. | Open Subtitles | أعتقد أنّ الشيء الوحيد الذي يُشكّل خطرا على (ماكورت) هُو عمله لوقت مُتأخّر. |
Finch, McCourt ve yardımcısı sadece politik pozisyonlar üzerinde çalışmıyormuş. | Open Subtitles | (فينش)، (ماكورت) ومُساعدته كانا يعملان على أكثر من مُجرّد أوضاع خطة العمل. |
McCourt Samaritan'a karşı bir tehdit olmalı. | Open Subtitles | لا بدّ أنّ (ماكورت) يمثّل خطرا على (السامريّ) |
Bay McCourt, Decima'yı bilmediğinizden emin misiniz? | Open Subtitles | سيّد (ماكورت)، أواثقٌ أنّك لا تعرف شيئا عن "ديسما"؟ |
Yani McCourt olmadan, Samaritan Kongre'nin onayını alamaz. | Open Subtitles | إذن بدون (ماكورت)، (السامري) لا يمكنه المرور من (الكونجرس) |
Decima'nın McCourt'a karşı tehdit olmaması, bizim olduğumuz anlamına gelmez. | Open Subtitles | ليس لأن (ديسما) ليست هي التهديد المحتمل لـ(ماكورت)، فنكون نحن التهديد بالضـرورة |
Bay McCourt... Decima'yla olan anlaşmanızı iptal etmelisiniz. | Open Subtitles | سيد (ماكورت)، لابد أن تلغي صفقتك مع (ديسما) |
Bu arada ben Tom McCourt. | Open Subtitles | عندما حاولوا أن يتصلوا بالطوارئ أو عائلاتهم أنا (توم ماكورت) بالمناسبة |
Ya da David McCullough, Frank McCourt. | Open Subtitles | (ديفيد ماكولو)، (فرانك ماكورت) |
Frank McCourt Dodgers'ı satmaya çalışırken tarihin en pahalı boşanma davalarından birisi yüzünden satış aylarca durmuştu. | Open Subtitles | عندما كان (فرانك ماكورت) يُحاول بيع فريق (دودجرز)، فقد تعطّل لأشهر في حين أنّه مرّ بواحدة من أغلى حالات الطلاق في التاريخ. |
McCourt'un düşman listesi yok bile diyebiliriz. | Open Subtitles | قائمة أعداء (ماكورت) غير موجودة عمليا. |