Ona bir bardak tuzlu su geitr ve kartı doldur. | Open Subtitles | أحضري له كوب ماء مالحاً و املأي الاستمارة |
Millet, bunu denemelisiniz. Tamam, söylemenize gerek yok. Çok tuzlu olmuş. | Open Subtitles | يارفاق ، عليكم ان تجربوا هذا حسناً ، لاتخبرني انهُ كان مالحاً للغاية |
Bazen çok tuzlu bir şey yediğimde de öyle olur. | Open Subtitles | أو أحياناً إذا تناولت شيئاً مالحاً جداً. |
Balık çok tuzluydu. | Open Subtitles | السمك كان مالحاً جدّاً. |
O tuzluydu. Tatlıya ihtiyacım var. | Open Subtitles | ذالك كان مالحاً أحتاج شيء حلو |
Ve okyanus suyu gözyaşlarından dolayı tuzlu olur. | Open Subtitles | ويصبح ماء المحيط مالحاً بدموعهم |
Ve ayrıca, tuzlu bir öğle yemeği yedim ve bu yüzden şu an vücudum su tutuyor. | Open Subtitles | و ايضاً تناولت غداءاً مالحاً وأنا ايضاً ... أتعرف ماذا؟ |
Çok tuzlu olmuş, değil mi? | Open Subtitles | لقد كان مالحاً جدا, أليس كذلك؟ |
Çok mu tuzlu? | Open Subtitles | مالحاً للغايه ؟ |
İçim tuzlu gibiydi. | Open Subtitles | -حانقاً "مالحاً" بالداخل |
Niye, Mueller tuzlu mu seviyor? | Open Subtitles | لماذا ، هل (ميولر) تحبه مالحاً ؟ |
Biraz fazla tuzluydu. | Open Subtitles | - كان مالحاً |