Görünen o ki, Manheim, 80'lerde kötü bir tefeciden kaçması için Mustard'ın saklanmasına yardım etmiş. | Open Subtitles | على ما يبدو أن مانهايم فى الثمانيات. قد ساعد ماسترد فى الإختفاء عن الأنظار لتجنب مُقرض أموال |
Keith Richards her şeyi hatırlıyormuş gibi görünüyor ama Manheim rehabilitasyondan çıktıktan sonra menajerine ne olduğu şöyle dursun, kendi doğum gününü zar zor hatırladığını söyledi. | Open Subtitles | كيث ريتشاردز بدأ بتذكر كل شىء. ولكن مانهايم قد قال بعد خروجة من أعاده التاهيل. أنه بالكاد يتذكر عيد ميلاده. |
Seni, Manheim'ın arabasının altında gören iki görgü tanımız var. | Open Subtitles | لدينا شاهدين ، شاهدوك أسفل سياره مانهايم. |
Frei Otto, Mannheim Konser Salonunu vücuda getirmek için köpük balon şemalar ve modeller kullanmaya başlıyordu. | TED | كان فراي أوتو يبدأ في استخدام رسوم فقاعة الرغوة ونماذج فقاعة الرغوة لتوليد تصميمه لقاعة حفلات مانهايم. |
Grau, İstihbarat. Albay Mannheim komutasında. | Open Subtitles | جراو من المخابرات أعمل برئاسة جنرال مانهايم |
Bak, Manheim'ın Amerika'da hiç büyük bir ün kazanamadı. | Open Subtitles | أنظر ، مانهايم لم يتمكن أبداً.. من النجاح في الولايات المتحدة |
Ve rehabilitasyona gidince bundan Manheim'a bahsetmedin. | Open Subtitles | و أنت لم تخبر مانهايم بهذا عندما خرج من إعاده التأهيل؟ |
Ve şimdi Manheim bir geri dönüşle güçleniyor ayrıcalıklarını öğrenecek diye endişeleniyorsun. | Open Subtitles | لذا,الآن بما أن مانهايم يُخطط للعودة فأنت قلق أنه سيكتشف أمر هذه الأموال |
Bu demektir ki Manheim'ı öldürmeye çalışan iki kişi var. | Open Subtitles | هذا يعني أن مانهايم لديه شخصان يحاولان قتله |
Manheim'ın patlamadan iki gün önce değiştirilen odalarını buldum. | Open Subtitles | لقد اكتشفت أن مانهايم قام بتبديل الغرفة قبل الإنفجار بيومان |
Ve madem kimse Manheim'ın odaları değiştireceğini bilmiyordu... | Open Subtitles | و بما أنه لم يكن من الممكن لأحد أن يعرف أن مانهايم سيقوم بتبديل الغرف |
Manheim'ın o odada olması gerekmiyormuş bile. | Open Subtitles | مانهايم لم يكن من المفترض حتى أن يتواجد في تلك الغرفة |
Koordinatör, Manheim'ın ikinci soyunma odasının aslında bir sahne aksesuarı odası olduğunu söylemiş. | Open Subtitles | منسق الحفل قال أن غرفه تبديل ملابس مانهايم الثانية كانت غرفة تخزين داعمة للمسرح |
Tony, Manheim'ın ciddi bir sahne korkusu olduğundan bahsetmedi mi? | Open Subtitles | ألم يذكر طوني أن مانهايم لديه رهاب من المسرح؟ |
Bayanlar ve baylar, Manheim Gold için bir alkış alayım! | Open Subtitles | و السيدات والسادة.. دعونا نحصل على تصفيق حاد لـ مانهايم جولد. |
Ayrıca Tony Danza, Camryn Manheim, Malcolm-Jamar Warner Kevin Nealon, John Forsythe ve Metallica davulcusu Lars Ulrich'im. | Open Subtitles | أنا أيضاً .. الممثلة كامرين مانهايم و الممثل توني دانزا و مالكوم جمال وارنر الممثل كيفن نيلون , جون فورسايث والموسيقي لارس ألريك |
Özür dilerim. Albay Mannheim, General Kahlenberge'yi görmeye geldi. | Open Subtitles | آسف سيدي ، جنرال مانهايم يريد رؤية جنرال كاهلينبرج |
- Albay Mannheim. Niye buradasınız? | Open Subtitles | كولونيل مانهايم ما الذى تفعله هنا ؟ |
ASKERİ AKIL HASTANESİ, Mannheim, ALMANYA | Open Subtitles | " المستشفى العسكري للأمراض النفسيّة" " مانهايم |
Albay Mannheim! | Open Subtitles | كولونيل مانهايم |
Albay Mannheim, efendim. | Open Subtitles | كولونيل مانهايم ، سيدي |
Tercihen Lou Meinheim. | Open Subtitles | يُفضّل (لو مانهايم) |