Tek ihtiyacım olan ilk dükkanı açmak için gereken 10.000$. | Open Subtitles | كل ما أحتاجه هو عشرة آلاف دولار لافتتاح أول متجر. |
İhtiyacım olan şey aynı gen çifti ve bunu sadece oğlumdan alabilirim. | Open Subtitles | ما أحتاجه هو جين مماثل ولا يمكنني الحصول عليه سوى من أبني |
Tek ihtiyacım olan eski bir dostumun ufak bir yardımı. | Open Subtitles | كل ما أحتاجه هو قليل من المساعدة من صديق قديم |
Tek ihtiyacım olan şey onu aramam, sonra sen ölüsün. | Open Subtitles | كل ما أحتاجه هو الاتصال به وأنت ستصبح ميتًا. |
Tüm bunları sevmiyorum biliyor musun çünkü tüm ihtiyacım olan bir müşteri. | Open Subtitles | لا يعجبنى الموضوع برمّته لأن كل ما أحتاجه هو أن أعيش |
Benim ihtiyacım olan herşeyi berbat etmemen Yakalandığında başımız belaya girecek. | Open Subtitles | ما أحتاجه هو أن لا تخرب كل شيء أفعله هل تعرف كم المشاكل التي سنكون بها لو تم الإمساك بنا؟ |
Tüm ihtiyacım olan bana ilham veren insanların... | Open Subtitles | كل ما أحتاجه هو الأشخاص التى تُلهمنى ـ ـ |
- Sen mi? Evet. İhtiyacım olan tek şey ilham verici bir müzik... | Open Subtitles | أجل ، كل ما أحتاجه هو بعض الموسيقى الملهمة |
Tek ihtiyacım olan, mükemmel fotoğrafçım. | Open Subtitles | كل ما أحتاجه هو مصوري المحترف انتظروا لحظة |
Tek ihtiyacım olan taktik bir grup ile iletişim cihazı ve gitmeye hazırım. - Sen hala tutuklusun Jack. | Open Subtitles | كل ما أحتاجه هو معدات تكتيكية وجهاز إتصال وسأكون جاهزاً |
Fincanım da burada. Tek ihtiyacım olan çay poşeti. | Open Subtitles | وضعت فنجاني هنا والآن كل ما أحتاجه هو كيس الشاي |
İhtiyacım olan, bana baskı yapmayı bırakmanız. Biliyorum niyetiniz iyi ama... | Open Subtitles | ما أحتاجه هو أن تتوقفوا عن الضغط عليَّ، أنا أعرف ما تقصِداه جيداً |
Tek ihtiyacım olan migren ilacımın reçetesinin yenilenmesi. | Open Subtitles | وكلّ ما أحتاجه هو إعادة تعبئة دواء الشقيقة لديّ |
Hayır, benim ihtiyacım olan şey, tekrar sevilmek. | Open Subtitles | لا,ما أحتاجه هو أن أكون محبوباً مرة آخرى |
Hayır, ihtiyacım olan şey bunu ben söyleyene kadar kayıtlara geçmesini engelleyecek bir polis. | Open Subtitles | كلاّ ، ما أحتاجه هو شرطي مُحتال، و الّذي سيبقي هذا الأمر بعيداً عن السجلاّت. |
İhtiyacım olan şey senden yardım istediğimde problemi daha kötü hale getirmemen. | Open Subtitles | ما أحتاجه هو ألا تزيد المشكلة تفاقمًا فور طلبي مساعدتك. |
Ve en son ihtiyacım olan şey, kör bir oğul. | Open Subtitles | وآخر ما أحتاجه هو إبناً فاقـد البصر |
Tek ihtiyacım olan şey birazcık plütonyum. | Open Subtitles | كل ما أحتاجه هو بعض البلوتونيوم |
Tek lazım olan nasılını sadece bir Sınır Koruma ajanının bildiği şekilde bir arabayı kaybetmek: | Open Subtitles | كل ما أحتاجه هو أن تجعل سيارة ما تختفى بطريقة لا يعرفها إلا عميل الجمارك |