- Demek istediğim, sadece istediğimiz suçları araştırma gibi bir lüksümüz yok. | Open Subtitles | ما أقصده هو أنّنا لايمكننا أن نحقّق في الجرائم التي نريدها فقط |
Demek istediğim şu: Mültecilere yatırım yapmamak kaçırılan büyük bir şans. | TED | ما أقصده هو: إن عدم الاستثمار في شؤون اللاجئين هو فرصة مهمة ضائعة. |
Demek istediğim şey? Neden hiç kimse benim bir abim olduğunu söylemedi? | Open Subtitles | ما أقصده هو لما لم يخبرني أحد بأن لدي أخ؟ |
Asıl mesele, hoş olmak aslında, ...çünkü anlayışla karşılarsın, o konuda bir şeyler yaparsın. | Open Subtitles | ما أقصده هو أنك تظلين تتقبلين هذا وحسب لأنك ألطف من أن تقفين وتفعلين أي شيء حيال الأمر |
Konu şu ki; lütfen yanlış anlamayın... | Open Subtitles | الآن, ما أقصده هو, أرجوك لا تأخذ الأمر بشكل خاطئ |
Sanırım söylediğim şey, içkilerin hepsi, tüm dünyadaki tüm şehirleri birleştirir. | Open Subtitles | اظن ان ما أقصده هو من بين كل المطاعم التي تقدم شرابا في البلدات كلها في العالم كله |
Tamam, demek istiyorum ki, eğer uyuşturucu bağlantılıysa | Open Subtitles | حسناً , ما أقصده هو , إن كان لهذا صلة بقضية مخدّرات |
Demek istediğim, görüşeceğin adamı göreceğin için sevinmelisin. | Open Subtitles | ما أقصده هو أنكِ يجب أن تكوني مُتحمِّسة لخروجكِ مع مَنْ تواعدين |
Demek istediğim, bilirsin, kendimi seninle oturan ama hiçbir halt olmayan biri gibi hissediyorum sanki bu kadar uğraşıyoruz ve hiçbir yere varamıyormuşuz gibi. | Open Subtitles | ما أقصده هو أنّ بعض الأمور السيئة تلاحقك دائماً أتفهمين قصدي؟ مهما بذلتِ من جهد |
Fakat Demek istediğim şey gerçek aşkın nasıl bir şey olduğunu bildiğim. Tamam mı? | Open Subtitles | لكن ما أقصده هو أنى أعرف كيف يبدو الحب الحقيقى |
502 00:30:59,035 -- 00:31:02,000 ama Demek istediğim şu ki, sen doğru şeyi yaptın. Yani, oradan uzaklaşman gerekiyordu... | Open Subtitles | ولكن ما أقصده هو أنك قمت بالعمل الصواب كان يجب عليك الخروج من هناك، لتفكر بهدوء |
Demek istediğim, bana göre... sizin başı çekmek ve işleri karıştırmaktaki becerinizin... bu işle kesinlikle alakası var. | Open Subtitles | ما أقصده هو أنه بالنسبة إلي روح المبادرة عندكما ومقدراتكما على القيادة وجاهزيتكما كلها مشكوك فيها |
Demek istediğim sen ailemizde doğru dürüst para kazanan ilk kişisin ve ne kadar bu şekilde devam edeceksin bilmiyorsun. | Open Subtitles | كل ما أقصده هو أنك أول عضو فى هذه العائلة يجنى مبلغاً محترماً من المال ولا تدرى الى متى سيظل ذلك |
Demek istediğim, onları bu kez yensek bile geri dönecekler. | Open Subtitles | ما أقصده هو أننا حتى لو تمكننا من هزيمتهم هذه المرة ، فسوف يعودون من جديد |
Demek istediğim bu güzel evi onlar mı yaptı? | Open Subtitles | ما أقصده هو بما أن والديكما . قاما ببناء هذا المنزل الجميل |
Demek istediğim, işimizi ilk defasında doğru yapsaydık, | Open Subtitles | ما أقصده هو أنه لو كنا أتممنا عملنا جيدًا في أول مرة |
Demek istediğim geleceğin ne getireceğini bilemeyiz. | Open Subtitles | ما أقصده هو أننا لا نعرف ما يخبئه لنا المستقبل |
Tek Demek istediğim bu dosyada çok çürüğünüz var eğer iddianamelere kadar bekleyecek olursanız bu çürükleri ezmekten çekinmem. | Open Subtitles | ما أقصده هو أن قضيّتكم مَعيبة وفي حال وصلت إلى المحكمة سأقضي وقتًا ممتعًا |
Asıl mesele şu ki sırada yapılacak ne var? | Open Subtitles | ما أقصده هو ماذا سنفعل بعد ذلك؟ |
Bir piç budur. Konu şu ki... Gwen için bir şey hissetmiyorum. | Open Subtitles | ما أقصده هو ، انا لا أملك اي مشاعر تجاه جوين |
söylediğim şey şu ki gt ve kendine bir kitap ayracı al. | Open Subtitles | كل ما أقصده هو أن تخرج وتجلب لنفسك مؤشر كٌتب |
Şunu demek istiyorum, ben birkaç şanssız kasisle karşılaşmış harika bir yarış arabasıyım. | Open Subtitles | ما أقصده هو أنني سيارة سباق رائعة قوبلت بمطبات لسوء الحظ |
Sadece diyorum ki, Onu polise de götürebilirlerdi değil mi? | Open Subtitles | ما أقصده هو أنّه كان بإمكانه أن يحضره للشرطة، أتعلم؟ |