Oscar Wilde söylemişti sanırım, "sevdiğin şeyi yok et." ya da tam tersi "sevdiğin şey seni yok eder." | Open Subtitles | وكان أوسكار وايلد الذي قال هل تدمير شيء تحب. انها على العكس من ذلك ، ما تحب يدمر لك. |
Yeni bir üye alır ve kazanırsak, sevdiğin şeyi yapmaya devam edeceksin. | Open Subtitles | نحصل على عضو جديد ونفوز سيتسنّى لك مواصلة عمل ما تحب |
Çünkü ölümünden sonra, belki bir süre ağlayacaksın ama daha sonra sevdiğin şeyi yapmaya devam edeceksin. | Open Subtitles | لأنه بعد موته تبكي لفترة و من ثم تعود لفعل ما تحب |
"Ödülün için endişelemene gerek yok. Eğer tek sevdiğin şey para ise," | Open Subtitles | ينبغى ان لا تقلق على مكافأتك اذا كان المال هو ما تحب, |
Evet, Jim. Hepimiz biliyoruz senin ne sevdiğini. | Open Subtitles | أجل يا جيم ،نعلم جميعا ما تحب |
Onların burada olmamasından daha hazin tek şey... onların burada olmadığını bilmektir, sevdiğin şeyi yapmıyorsun. | Open Subtitles | هو أن يعلموا أنك لا تفعل ما تحب |
Tek yapman gereken, sevdiğin şeyi yapmak. | Open Subtitles | ويمكنك ببساطة أن تفعل ، ما تحب. |
Küçük bir parça, Amca. En sevdiğin şey. Koyun etli turta. | Open Subtitles | مجرد قضمة صغيرة أنها ما تحب فطيرة لحم محشوة بلحم الظأن |
Eğer sevdiğin şey müzikse, neden derse gitmiyorsun? | Open Subtitles | ..إن كانت الموسيقى هي ما تحب لما لا تذهب إلى حصص التعلم؟ |
sevdiğin şey bu mu? | Open Subtitles | هل هذا ما تحب حيال ذلك ؟ |
Asıl sevdiğin şey öldürmek. | Open Subtitles | القتل هو ما تحب |
sevdiğin şey için ver. | Open Subtitles | يجب أن تعطي لأجل ما تحب. |
Mesela, dünyada en çok sevdiğin şey ne? | Open Subtitles | لذا، ما تحب الأكثر في العالم؟ |
Ve ne sevdiğini çok iyi biliyorum. | Open Subtitles | اعلم ما تحب بالتحديد |