Danny birine gerçekten değer veriyorsan ve çözülemeyecek bir durum varsa bazen elinden gelen tek şey o kişinin yanında olmaktır. | Open Subtitles | أتري, يا داني, عندما تهتم لشخص بحق ولا تستطيع إصلاح شيء أحياناً كل ما تستطيع فعله هو التواجد بجانبه |
Bunun olabilmesi için elinden gelen her şeyi yaptın. | Open Subtitles | لقد فعلت كل ما تستطيع فعله لجعل ذلك يتحقق |
Unuttuğun şeyler hakkında neler yapabileceğini merak ettiriyor. | Open Subtitles | مما يجعلك تتسائل ما الذي ما تستطيع فعله ام انك قد نسيت. |
Haydi. Sana bu bebeğin neler yapabileceğini göstereyim. | Open Subtitles | هيا ،، دعني أريك ما تستطيع فعله هذه الصغيرة. |
Karanlık tarafını biliyorum Andre, neler yapabileceğini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف جانبك المظلم " آندرو " أعرف ما تستطيع فعله |
Ölümünün çabuk olması için dua etmekten başka yapabileceğin bir şey yok. | Open Subtitles | كل ما تستطيع فعله هو أن تدفع لقاء موت سريع والذي |
Zaman gelecek, senin de yapabileceğin bir şey olmayacak. | Open Subtitles | وسيحين الوقت عندما لا يكون هناك ما تستطيع فعله لأجلي |
Lorenzo neler yapabileceğini bilmiyor ama biz biliyoruz. | Open Subtitles | لورنزو" لا يعلم ما تستطيع فعله" لكن نحن نعلم |
neler yapabileceğini daha önce gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيتُ ما تستطيع فعله |
neler yapabileceğini göster bana. | Open Subtitles | أرني ما تستطيع فعله |
Bu konuda yapabileceğin bir şey yok. | Open Subtitles | ليس هنالك ما تستطيع فعله حيال ذلك |
- yapabileceğin bir şey mi olsaydı? | Open Subtitles | أن يكون هناكَ ما تستطيع فعله ؟ |