Şimdiye kadar kuşlar bunu öğrenmiştir. Oradan uçmuyorlardır artık. | Open Subtitles | بحلول هذا الوقت قد عرفت الطيور الصغيرة ما عادوا يحلقوا من هناك |
artık bunlardan yapmıyorlar. Tamamen el yapımı. | Open Subtitles | ما عادوا يصنعون هذه، هذا عمل يدوي بالكامل |
İnsanımız artık tahammül sınırını geçmiştir. | Open Subtitles | أقسم بالله أن الناس ما عادوا يتحملون أكثر من ذلك |
Ben evimden 2004 yılından beridir çıkmıyorum ve ben bile çocukların artık buna böyle demediğini biliyorum. | Open Subtitles | لم أخرج من المنزل منذ سنة ٢٠٠٤، و حتى أنا أعلم أن الأولاد ما عادوا يسمونه هكذا |
Onları, artık Fransız Bölgesi'nde ikamet etmedikleri için dışladım. | Open Subtitles | استبعدتهم لأنّهم ما عادوا يسكنون الحيّ الفرنسيّ |
Oculus'u yok ettiğimiz için Zaman Efendileri artık bir tehlike oluşturmuyor. | Open Subtitles | سادة الزمان ما عادوا يشكلون قلقاً بسبب تدميرنا لآلة التبصر |
Çözüm, söylendiği gibi, baskın toplum için örneğin, 50 dolarlık bir yardım çekinden ya da grafiti kaplı bir evi boyamak için yapılan bir kilise gezisinden ya da bir banliyö ailesinin artık istemediği bir kutu giysiyi bağışlamasından çok daha zor olabilir. | TED | إن الحل والإصلاح، سيكون أصعب على المجتمع المهيمن من كتابة شيك بـ 50 دولارا أو القيام بمهمة تطوعية لطلاء بعض جدران البيوت المتآكلة، أو تبرع عائلة ريفية بصندوق من الملابس التي ما عادوا يحتاجونها أصلا، |
Ona "sokucu" derdik. artık buna izin vermiyorlar. | Open Subtitles | كنا نطلق عليه "اللاسع" ولكن ما عادوا يسمحون به. |
artık insanların buradan gitmesini istemiyorlar. | Open Subtitles | ما عادوا يحبون رحيل الناس من هنا |
Onlar artık hayatlarını ya da topraklarını savunmuyorlar. | Open Subtitles | ما عادوا يدافعون عن أرواحهم ولا بلادهم. |
Anlaşılan arkadaşlarının artık sana ihtiyaçları kalmamış. | Open Subtitles | يبدو أن أصدقاءك ما عادوا بحاجة إليك |
Beni artık Kötü Kraliçe olarak görmüyor olabilirler ama bundan daha fazla olabileceğimi onlara kanıtlamalıyım. | Open Subtitles | -ربّما ما عادوا ينظرون إليّ كملكة شرّيرة لكنْ يجب أنْ أبرهن لهم قدرتي على أنْ أكون أكثر مِنْ ذلك |
artık benden korkmuyorlar. | Open Subtitles | ما عادوا يخشونني. |
Bunlardan artık yapmıyorlar. | Open Subtitles | هم ما عادوا يصنعونها كذلك |
Maria değildi. Sigortacısı. artık ilaçlarını karşılamayacaklar. | Open Subtitles | ليست (ماريا)، بل التأمين الصحّي، ما عادوا سيغطون مصاريفه |
artık seni istemiyorlar. | Open Subtitles | ما عادوا بحاجتك. |
Ama artık çıkaramazlar. | Open Subtitles | والآن ما عادوا كذلك. |
Dostlarım artık bana değer vermiyor. | Open Subtitles | أصدقائي ما عادوا يحفلون بي. |
Dur bekle bu çok saçma çünkü artık Concorde yok. | Open Subtitles | لا، مهلاً، هذا غباء لأنهم ما عادوا يملكون الـ(الكونكورد) سحقاً، هذه هي |
Kastettiğim artık bize ihtiyaçları kalmadı. | Open Subtitles | بل أعني... -أنهم ما عادوا يحتاجون إلينا . |