yapmam gereken tek şey imzalamak ama kalemi elime alacak gücü bulamıyorum. | Open Subtitles | كلّ ما عليّ هو التوقيع، ولا أستطيع إيجاد قلم. |
Bir yetkiliyle konuştum ve tek yapmam gereken, giriş sınavına katılmakmış. | Open Subtitles | تحدثت مع شخص ما في القبول، كلّ ما عليّ هو إجتياز إختبار الدخول. |
Benim tek yapmam gereken yarı abimle evlenip yaşlanana ya da ölene kadar üremek. | Open Subtitles | كل ما عليّ هو الزواج بأخي غير الشقيق وأواضب على الولادة حتى أشيخ أو أموت |
Tek yapmam gereken normal bir insan gibi davranmak. | Open Subtitles | كل ما عليّ هو أن أنجح في التظاهر بأني إنسان عادي |
Tüm yapmam gereken, bu çocuğun dünyasına girmek için bir yol bulmak. | Open Subtitles | إذن كل ما عليّ هو إيجاد طريقي داخل عالم هذا الفتى |
Tek yapmam gereken bu 2 parmağımı şaklatmak. Şaklattım mı üstüne atılırlar. | Open Subtitles | كل ما عليّ هو الحكّ بهذين الاصبعين وسيتقضوا عليكَ |
yapmam gereken onunla konuşmak. | Open Subtitles | كل ما عليّ هو الذهاب والتحدث إليه |
Evet, anladım. Tek yapmam gereken Murray Berenson'a Bob Saget'in onun ofisinde sikişmek istediğini söylemek. | Open Subtitles | كل ما عليّ هو إخبار (موراي) أن (ساغت) يريد المضاجعة في مكتبه |
Benim yapmam gereken tek şey sürenin dolmasını beklemek. | Open Subtitles | -كلّ ما عليّ هو الانتظار حتئذٍ |