Yaptığın şey bizim sana acıyarak verdiğimiz işlerde başarılı olamayınca onun bunun altına yatarak yükselmeye çalışmandı. | Open Subtitles | ما فعلته هو محاولة شق طريق نحو القمة بعدما فشلتِ في عدد لا يحصى من الوظائف التي أسندناها إليكِ بدافع الشفقة |
Ensende tuhaf bir dövme ve son 24 saatin anıları silinmiş vaziyette uyanınca ilk Yaptığın şey Doktor'u aramak oldu. | Open Subtitles | وحين إستيقظت بوشم غريب على عنقك ولا ذاكرة لديك عن آخر 24 ساعة أول ما فعلته هو الإتصال بالدكتور |
Tek yapmam gereken evine yakın katolik okullarına bakmak oldu. | Open Subtitles | كل ما فعلته هو البحث عن أقرب مدرسة كاثوليكية لمنزلك. |
Tüm yapmam gereken karakterin özünü, onu harekete geçirecek... mekanizmayı bulmaktı, Böylece oynamayaca başlayacaktı. | Open Subtitles | جُل ما فعلته هو إيجاد صميم الشخصية. الصميم الذي أثر الشخصية وهي لعبت الدور وحسب. |
Öncelikle kendimi savunmak adına şunu söyliyeyim,o yaptığım şey sadece bir şakadan ibaretti | Open Subtitles | في البداية, لو امكنني الدفاع عن نفسي كل ما فعلته هو اخبارها نكته |
yaptığım şey kanseri görmezden gelmekti, ve dansıma odaklanmak. | TED | و ما فعلته هو انني قلبت موجتي من السرطان الى رقصي |
Ama tek Yaptığın şey, bana hâlâ bir çocuk olduğunu göstermekti. | Open Subtitles | لكن كل ما فعلته هو إظهار أنك لازلت طفلا. |
Yaptığın şey için seni affedebilmemin tek yolu Sophia'yı kurtarman. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة التي سأسامحك بها "على ما فعلته هو أن تنقذ "صوفيا |
Tek Yaptığın şey birkaç soru sormaktı ama artık kesmelisin bunları! | Open Subtitles | كل ما فعلته هو طرح بعض الأسئلة لذا عليك تركها في الحال! |
Sorun Yaptığın şey değil. Yapma biçimin. | Open Subtitles | ليس ما فعلته هو الخطب بل كيف فعلته. |
Tek Yaptığın şey Huckabees'i güzel göstermekti. Albert, nasıl bu kadar sakin olabiliyorsun? | Open Subtitles | كل ما فعلته هو تحسين صورة (هكابيز) هذا كل ما فعلت |
Tüm yapmam gereken karakterin özünü, onu harekete geçirecek... mekanizmayı bulmaktı, Böylece oynamayaca başlayacaktı. | Open Subtitles | جُل ما فعلته هو إيجاد صميم الشخصية. الصميم الذي أثر الشخصية وهي لعبت الدور وحسب. |
Tek yapmam gereken onu hareket ettirip pratikte nasıl yapıldığını öğretmekti. | Open Subtitles | كل ما فعلته هو أنني علمته إستخدامها قليلاً وأريته بعض التطبيق العملي |
yapmam gereken tek şey onlara 3 yıldır bildiğim şeyi söylemekti sadece. | Open Subtitles | كل ما فعلته هو إخبارهم بما أعلمه فعليًّا منذ 3 سنوات. |
Tek yapmam gereken, bu cihazı biraz daha erken yapmasını sağlayıp en iyi arkadaşıma da ayarlamaları yaptırmaktı. | Open Subtitles | جلّ ما فعلته هو أني جعلتها تبني هذا قبلها وتجعل أعز أصدقائي يقوم بالتعديلات |
Tek yapmam gereken bütün parçaları bir araya getirmek ve birleştirmekti. | Open Subtitles | كل ما فعلته هو إحضار الأجزاء وتجمعيها |
Tek yaptığım şey, onu yarı yolda bırakmaktı. Ona bunları söyle. | Open Subtitles | . كل ما فعلته هو أنى خذلتها . أخبرها ذلك |
yaptığım şey, 3 adım geriye gelip; Dünya tarihinin başına geri dönmekti. | Open Subtitles | ما فعلته هو الرجوع بالزمن أكثر من ثلاثة أرباع من نقطة الرجوع إلى بداية تاريخ الأرض. |
Pekâlâ, yaptığım şey, herkesin ismini bir karta yazıp fotoğraflarını koymak. | Open Subtitles | حسنٌ .. ما فعلته هو أنني كتبتُ أسماء الجميع ووضعت صورهم على بطاقاتٍ منفصلة |
yaptığım şey bir genç kızı vahşice öldüren suçlu bir adamı hapse atmaktı. | Open Subtitles | ما فعلته هو مساعدتك بإبعاد شخص مذنب قتل قتاة صغيرة بوحشيّة. |
Hayır, ne olduğunu söyleyeyim, yaptığım şey eve gitmek oldu arkadaşımın evine. | Open Subtitles | لا ، ما كان هو ما فعلته هو إني ذهبت للمنزل إلى بيت صديقي |