Bu en son yaptığı şeydi, son fiziksel eylem. | TED | انها أخر ما قامت به على الأرض أخر تصرف فيزيائي |
Ancak yaptığı şey en güçlü özelliklerini alıp, ve mümkün olduğunca kullanmak üzere yeniden şekillendirmekti. | TED | و لكن ما قامت به هو أنها إستخدمت نقاط قوتها و شكلت تلك القوى لتستخدمها في العمل على قدر ما تستطيع. |
yaptığı şeyi söyledikten sonra bile yine de ona ulaşmaya çalıştın. | Open Subtitles | حتى بعدما عرفتي ما قامت به واصلتِ المحاولة لإخراجها |
Sana para bile versem, annen hakkında konuşursun, ya da onun yaptıkları hakkında. | Open Subtitles | حتى لو أعطيتك يا دوك سوف تخبر عن والدتى ولآبد أن لآ يعلم أحد عنها وعن ما قامت به |
Bu açıdan, UGA'nın yaptıkları, Almanya'daki otoritelerin, insanların hangi kitapları okuduklarını ve aldıklarını anlamak için her matbaaya bir cihaz takmasıyla eşdeğerdir. | TED | ومن هذا المنظور, ما قامت به وكاله الامن القومي الامريكيه مساوي لما قامت به السلطات النازيه الالمانيه من وضع اجهزه في المطابع يكشف اي الكتب قام الناس بشراءها وما الذي قاموا بقراءته. |
Sen, Paul Rand'e şirket logosunu tasarlasın diye $100,000 verirken.. şirketin daha ne yaptığını bile bilmiyorduk. | Open Subtitles | 100.000دولار لـ(بول راند) من أجل شعار الشركة بينما لا نعلم ما قامت به شركتنه. |
Sen, Paul Rand'e şirket logosunu tasarlasın diye $100,000 verirken.. şirketin daha ne yaptığını bile bilmiyorduk. | Open Subtitles | 100.000دولار لـ(بول راند) من أجل شعار الشركة بينما لا نعلم ما قامت به شركتنه. |
Interpol'deki arkadaşıma ulaştım ve bizim SYS'nin Arthur Tetch ile ilgili yaptıklarını yaptırdım. | Open Subtitles | تواصلت مع صديق في الانتربول وقمت بنفس ما قامت به وحدة الجرائم مع حاسوب ارثر تيتش |
Çünkü ne yapmış olursa olsun, daha önce yaptıklarından dolayı ona güveniyorum. | Open Subtitles | لأنه مهما فعلت، إني أثق فيها... من أجل كل ما قامت به |
Regina'nın yaptığı lanet benim yapacağımla kıyaslandığında çok sıradan kalıyor. | Open Subtitles | سيكون ما قامت به لهواً مقارنةً مع ما يجول في خاطري |
Tamam, doğru anlıyorsam ve tek yaptığı başka bir bilimciye yardım etmekse bu seferlik unutman gerekebilir diye düşünüyorum. | Open Subtitles | حسناً، إن كنت فهمت هذا بشكل جيد و كل ما قامت به هو ،مساعدة عالم آخر أعتقد أن عليك أن تتناسى ما حصل |
SOC'un ne yaptığı ne sakladığı konusunda kanıtım var. | Open Subtitles | لدي دليل ما قامت به شركة نفط الجنوب، ما انهم يختبئون. |
Bu S.H.I.E.L.D.'ı ve yaptığı şeyleri ifşa etmek için son şansın Direktör. | Open Subtitles | هذه فرصتك الأخيرة أيها المدير أن تستنكر شيلد و كل ما قامت به |
Leopar fokunun yaptığı tek şey bir balonu ısırmak oysa ki. | TED | وسعت الى اغراقهم ...بينما كل ما قامت به فهود البحر هي قضم عوامات المركب |
Seçim kampanyası sırasında yaptıkları henüz unutulmadı. | Open Subtitles | فلا أحد ينسى ما قامت به أثناء الحملة |
Ve onu hatırlamamış olabilirsiniz, ama sizi temin ederim onu hatırlayacaksınız çünkü burada yaptıkları, bu program ve doktorun kendisi, dikkate değer. | Open Subtitles | وربّما لا تكون تتذكرها، ولكنّي أضمن لك إنّك ستتذكرها الآن لأنّ ما قامت به... |
İkimizde biliyoruz ki yalnızca kendi yaptıklarını söylüyor. | Open Subtitles | كلانا يعلم انها قالت ما قامت به |
Ancak dürüst olmak gerekirse hükümetin yaptıklarından bildiğim kadarıyla, vergilerimin tam anlamıyla denetimden geçmesini bekliyorum. | Open Subtitles | عبر تتبع آثار تقنية شاشة العرض الأمامية في ضوء ما قامت به الحكومة آمل أن أتمكن من تقديم كشف ضرائبي العام القادم |