O şeye hiç güvenmemiştim zaten. Rom asla böyle bir şey yapmaz. | Open Subtitles | كنت أعرف أنّه لا تجدر الثقة بهذا الشيء، فالرمّ ما كان ليفعل ذلك أبداً |
O böyle bir şey yapmaz. | Open Subtitles | ما كان ليفعل ذلك |
- böyle bir şey yapmaz. - Yaptı. | Open Subtitles | ما كان ليفعل ذلك - بلى ، لقد فعل - |
Ona zarar vermek için bunu yapmaz. Ama onu kullanmak için yapmıştır. | Open Subtitles | ما كان ليفعل ذلك لإيذائه قط ، لكن للإستفادة منه |
bunu yapmaz. | Open Subtitles | ما كان ليفعل ذلك |
Masum olsa böyle bir şey yapmaz. | Open Subtitles | ما كان ليفعل ذلك لو كان بريئا |
böyle bir şey yapmaz. | Open Subtitles | ما كان ليفعل ذلك. |
Gabriel öyle biri değil, bize böyle bir şey yapmaz. | Open Subtitles | تلك ليست شيمة (غابريال)، ما كان ليفعل ذلك بنا. |
Gabriel öyle biri değil, bize böyle bir şey yapmaz. | Open Subtitles | تلك ليست شيمة (غابريال)، ما كان ليفعل ذلك بنا. |
Vlad asla böyle bir şey yapmaz. | Open Subtitles | -فلاد) ما كان ليفعل ذلك) . |
- O bunu yapmaz. | Open Subtitles | ما كان ليفعل ذلك. |
Jeremy Bonnie'ye bunu yapmaz. | Open Subtitles | ما كان ليفعل ذلك بـ (بوني). |