"ما نراه هو" - Traduction Arabe en Turc

    • gördüğümüz şey
        
    • görüyoruz
        
    Şimdi gördüğümüz şey şudur: Bu nöron, sıçan ne zaman ortamın içerisinde belli bir yere gitse bunu fark ediyor. TED وبالتالي ما نراه هو أن تلك الخلية العصبية تعرف كلما ذهب الجرذ إلى مكان معين من الفضاء.
    Evet, siz ve ben, bu el değmemiş doğal ormanın tepe örtüsüne baktığımızda, gördüğümüz şey muazzam bir karbon halısıdır. TED حسنا ، عندما ننظر بها ، أنت وأنا، على أن المظلة من الغابات الأولية السليمة ما نراه هو هذه السجادة الهائلة من الكربون.
    Ancak gördüğümüz şey üst üste binen iki üçgen. TED و لكن، على الرغم من ذلك، ما نراه هو مثلثين متداخلين
    gördüğümüz şey, gerçekten, toplum yanlısı olan takımlar, parayı bireysel harcayanlara göre daha fazla şey sattılar. TED ما نراه هو ، في الواقع ، الفرق المهتمة بالمجتمع تبيع أشياء أكثر من الفرق التي تحتفظ بالمال لنفسها ومن بين طرق التفكير في هذا
    bölünme girişiminde bulunan hücreleri görüyoruz. TED ما نراه هو ان الخلايا ستحاول الانقسام لعدّة ساعات
    Bütün bunları bir araya getirdiğinizde özgünlerin aslında bizden çok farklı olmadıklarını görüyoruz. TED إذا جمعنا كل هذه المعطيات معاً، ما نراه هو أن المبدعين لا يختلفون عن بقيتنا.
    Ten rengi ve beklenen ten rengi haritalarına baktığımızda günümüzde bilindiği üzere, gördüğümüz şey, ekvatora doğru en koyu olan deri pigmentasyonundan, kutuplara doğru en açık olana doğru olan hoş bir değişim. TED وعليه عندما ننظر في خارطة ألوان البشرة، ونتوقع لون البشرة، كما تعلمون اليوم، ما نراه هو تدرج جميل من البشرة الداكنة جداً تجاه خط الإستواء، والبشرة الفاتحة جداً تجاه القطبين.
    Şu an gördüğümüz şey otoimmün bir tepki. Open Subtitles ما نراه هو استجابة المناعة الذاتية
    gördüğümüz şey, Auschwitz'de gördüğümüzden kat be kat daha büyük ölçekte bir manyetik fenomen. Open Subtitles ما نراه هو ظاهرة مغناطيسية في نطاق أكبر مما شاهدناه في - أوشفيتز
    Bana kalırsa gördüğümüz şey insanların verdiği ani tepki: Bir şey işe yaramıyorsa, geri dönelim. TED أظن أن ما نراه هو ردة فعل الإنسان الطبيعية (إذا لم ينفع أمر ما ، لنتراجع)
    Ben sana bakıyorum ama tek gördüğümüz şey, O. Open Subtitles وانظُر لكِ... ولكن كلا ما نراه هو هي.
    Fark etmez, gördüğümüz şey gerçek. Open Subtitles لا يهم ذلك ما نراه هو حقيقي
    Bak, Cowen biz olayı şöyle görüyoruz dedektif Fisk'in ölümüyle şair çocuk davası kapanmıştır. Open Subtitles "ما نراه .. هو أن المحقق "فيسك أغلق الباب على فتى القصائد
    Plasentanın kısmen ayrılmış olduğunu görüyoruz. Open Subtitles ولكن ما نراه هو أن المشيمة مفصولة جزئيا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus