"ما هو صحيح" - Traduction Arabe en Turc

    • doğru olanı
        
    • Doğru olan
        
    • Neyin doğru olduğunu
        
    • doğru şeyi
        
    Adam kavgacı olabilir ama zaten bir ruhu ve içinde derinlerde bir yerde doğru olanı yapma güdüsü var. Open Subtitles من الممكن أن يكون وحشي , ولكنه يملك روح و في داخل الاعماق, هناك دافع بأن يعمل ما هو صحيح
    Gerçek bir lider başkalarına aldırmadan doğru olanı yapar. Open Subtitles الزعماء الأقوياء يفعلون ما هو صحيح دون أن ينتابهم القلق
    Ama doğru olanı yapman lazım. Doğru bildiğin şeyi. Open Subtitles ولكن يجب عليك ان تفعل ما هو صحيح ما تعرف انه صحيح
    Ama geleneksel toplumlardaki ihtiyarlar hakkında Doğru olan şey geleneksel toplumların diğer özelliklerinde de doğru. TED ولكن ما هو صحيح حول حياة المسنين في المجتمعات التقليدية هو صحيح بالنسبة للعديد من ملامح المجتمعات التقليدية أيضا.
    Hatalı olduğunuzu keşfetmek Neyin doğru olduğunu bulmanın tek yolu. TED معرفة أنك على خطأ هي الطريقة الوحيدة لمعرفة ما هو صحيح.
    Ama doğru olanı yapman lazım. Doğru bildiğin şeyi. Open Subtitles ولكن يجب عليك ان تفعل ما هو صحيح تعلم ماهو صحيح؟
    Kimse buna uzun süre dayanamazdı. Siz doğru olanı yaptınız. Open Subtitles لا أحد يستطيع تحمل هذا كثيرا انتي فعلتي ما هو صحيح
    Şu anda seni daha iyi hissettirecek bir şey varsa o da doğru olanı yapmaktır. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي سيجعلكِ تشعرين بأنكِ أفضل هو إذا فعلتِ ما هو صحيح.
    Cesaret, bedenimizin zayıflığına rağmen doğru olanı yapmaya cüret etmektir. Open Subtitles الشجاعة هي الجرأة بأن تفعل ما هو صحيح بالرغم من ضعف لحمنا.
    Şimdi durulmanın ve doğru olanı yapmanın zamanı geldi mi? Open Subtitles لذلك حان وقت الاستراحة وفعل ما هو صحيح ؟
    RAB'bin gözünde iyi ve doğru olanı yapmalısınız. Open Subtitles يجب ان تفعلوا ما هو صحيح وما هو جيد في نظر الرب
    doğru olanı yapmamız gerek. Open Subtitles نحن بحاجة إلى العمل، اه، نفعل ما هو صحيح.
    Slyvia ve Henry ile ilgili doğru olanı yapacaksın değil mi? Open Subtitles سوف تفعل ما هو صحيح مع سيلفيا و هنري ، أليس كذلك ؟
    Bu yüzden, onun için, eşi için, ailesi için, lütfen doğru olanı, uygun olanı yap. Open Subtitles لذلك , أرجوك , لأجله , لأجل زوجته لأجل عائلته إفعل ما هو صحيح , ما هو لائق
    Şimdi, onunla mücadele ediyorsun ve edeceksin, ama doğru olanı yap. Open Subtitles الآن , قاومها بأية طريقة تضطر بها لمقاومتها لكن إفعل ما هو صحيح
    doğru olanı yapmaya çalışıyorum nerede olursa olsun. Open Subtitles لا بد لي من فعل ما هو صحيح بغض النظر عن المكان الذي اعمل فيه.
    Sen onun için doğru olanı yaptın. Kimse bunun aksini iddia edemez. Open Subtitles أنّك فعلت ما هو صحيح له، يمكن أيّ أحد أن يؤكد هذا الشيء.
    doğru olanı yapmak için küçük ama fark yaratacak bir fırsatın var. Open Subtitles لديك فرصة أخيرة لفعل ما هو صحيح
    Doğru olan şeyi yapmakta beni ikna ettiğin için sana teşekkür ederim. Benim ne kadar hayal kırıklığına uğradığımı düşünsenize bir... Open Subtitles شكراً لإقناعي بعمل الشيء ما هو صحيح هل يمكنك تخيل مدى إحباطي
    Dinle, bazen daha yüce bir iyilik için Doğru olan şeyleri kişisel duygularının önüne koymalısın. Open Subtitles إنظري، أحياناً عليكِ وضع ما هو صحيح قُبيل مشاعركِ الشخصية من أجل الصالح العام
    Neyin doğru olduğunu anlayan ve onun savaşan insanların olduğunu bilmek çok güzel. Open Subtitles و من الجيد أن أعرف أن هناك أشخاص يفهمون ما هو صحيح و مستعدون للقتال من أجل ذلك
    Ezra onu hamile bıraktı, doğru şeyi yapmak istiyordu sonra annem sihirli cüzdanıyla ortaya çıktı. Open Subtitles ، إزرا تسبب بحملها ، وأراد فعل ما هو صحيح ثم ظهرت أمي بمحفظتها السحرية

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus