Şimdiye kadar bir kilo ürün elde ediyoruz, ya da beş kiloya kadar. | TED | من الإخراج. وحتى الآن نحن نأخذ واحد، أو ما يصل إلى خمسة كيلوغرامات. |
Sürücülerden biri... elinde çenesine kadar gelen bir şey tutuyordu. | Open Subtitles | واحد من السائقين كان يمسك شيئا ما يصل إلى فمه |
100 milyon kadar mültecinin Bangladeş’ten Hindistan’a ya da Çin’e göç etmesi söz konusu. | TED | وإلقاء نظرة على هذا. يمكن توقع ما يصل إلى 100 مليون لاجئ من بنغلاديش سترحل وتقطن في الهند وفي الصين. |
Büyümesi duran 200 kadar saç teli bu evrede günlük olarak dökülebilir. Bu durum oldukça normaldir. | TED | أثناء هذه المرحلة، قد يتساقط ما يصل إلى 200 شعرة في يوم واحد، وهو أمر طبيعي تماماً. |
Bu size hemen yardımcı olmaz çünkü altı bataryayı da denemek 15 tanesi kadar zaman kaybettirir. | TED | هذا لا يساعدك بشكل مباشر، حيث أن اختبار جميع البطاريات الست لا يزال من الممكن أن يتطلب ما يصل إلى 15 محاولة. |
O derinlikte geçirdiğimiz sürede saatte yedi yeni türe kadar çıkıyoruz. | TED | ما يصل إلى سبعة أنواع جديدة لكل ساعة نمضيها في ذلك العمق. |
16 bin kadar lif, tohumun yüzeyinden minyatür su balonları gibi genişleyerek tek bir tohumu çiçeklendirir. | TED | فنجد ما يصل إلى 16000 من الألياف على بذرةٍ واحدة، تندفع من سطح البذرة كبالونات مياه مصغّرة. |
Başkalarının da onun iç çamaşır fetişizmini paylaştığını bilmek güzeldi.Bazen günde 2000 kişiye kadar çıkıyordu. | Open Subtitles | لقد كانت الراحة لتعرف أن الآخرين تقاسم ملابسه الداخلية صنم. في بعض الأحيان ما يصل إلى 2،000 زائر يوميا. |
Günde bir düzine kadar mektup yazıp, onları dünyanın her yanındaki doğa bilimcilere ve bilim adamlarına gönderiyordu. | Open Subtitles | كان يكتب ما يصل إلى ١٢ رسالة يوميا إلى علماء الطبيعة في أنحاء العالم. |
Beni bir süre ayarlayabilirsiniz. 8 saate kadar getirirler. | Open Subtitles | وضعت مهلة نهائية يعطينا ما يصل إلى 8 ساعات |
Rahibiniz Pyrlig 1000 kadar adamları olduğunu söylüyor Lordum. | Open Subtitles | الكاهن، بيرليغ، يقول لديهم ما يصل إلى ألف رجل، مولاي |
% 65'ine kadar yenileyebilir. | Open Subtitles | و نقوم بتجديد ما يصل إلى 65 في المئة من الكائن البشري |
Rahibiniz Pyrlig 1000 kadar adamları olduğunu söylüyor Lordum. | Open Subtitles | الكاهن، بيرليغ، يقول لديهم ما يصل إلى ألف رجل، مولاي |
Eğer Fransa Bisiklet Turu gibi enerji tüketen bir aktivite yapıyorsanız, vücudunuz günlük 9000 kalori kadar kullanır. | TED | إن كنت تقوم بنشاط مهدر للطاقة، كركوب الدراجة في جولة بفرنسا، فإن جسمك يمكن أن يستخدم ما يصل إلى 9000 سعرة حرارية في اليوم الواحد. |
Eski bir doktora sonrası araştırmacısı olan Nicole Gaudelli'nin liderliğinde bu ikinci sınıf baz düzenleyiciyi geliştirmeye başladık, bu, teoride patojenik nokta mutasyonlarını yarısına kadar düzeltebilecekti, hızlı yaşlanmaya sebep olan progeriaya yol açan mutasyon da dâhil. | TED | بقيادة نيكول جوديلي، إحدى طالبات الدكتوارة السابقات في المختبر، تعهدنا لتطوير صنف ثانٍ من محرري القواعد، الذي يمكنه نطريًا تصحيح ما يصل إلى نصف الطفرات النقطية المسببة للأمراض تقريبًا، بما فيها تلك الطفرة التي تسبب مرض الشيخوخة المبكر. |
Sen gitmişken ben de sana tatlı olarak güzel, sıcak, yumuşacık bir "bacağımı dizime kadar sokayım!"... turtası pişiririm! | Open Subtitles | الجميلة، وبينما أنت ذهب، أنا ستعمل خبز لك لطيفة ودافئة، قشاري بلدي الساق-ين--ass- ما يصل إلى بلدي الركبة فطيرة للحلوى. |
Nasıl bu kadar? | Open Subtitles | ... كيف يمكنك حتى الحصول على ما يصل إلى هنا؟ |
Şarj edilebilen pilli araçlara doğru ilerlerken bazı şirketler, 2020'de hayatımızda olacak 11 milyon ton bataryayı %90'a kadar geri dönüştürebileceğini iddia ediyor. | TED | وفي نفس الوقت الذي نتوجه نحو السيارات التي تعمل بالبطارية، توجد شركات تدّعي أنها تستطيع إعادة تدوير ما يصل إلى 90% من 11 مليون طن من البطاريات التي ستكون لدينا في عام 2020. |
Şimdi her üç kohortta da %10'luk bir suç azaltması sağlayabilirsek, yatırımcılar yaptıkları yatırım üzerinden yıllık %7,5'luk getiri alacaklar, ve eğer daha başarılı olursak, %13'e kadar yatırımları üzerinden getiri alabilecekler, fena değil. | TED | الآن إذا حققنا ذلك تخفيض بنسبة 10 في المئة في جميع الأفواج الثلاثة، ثم المستثمرين الحصول على سبعة ونصف في المئة العائد السنوي على استثماراتها، وإذا كان لنا أن نفعل ما هو أفضل من ذلك، يمكنهم الحصول على ما يصل إلى 13 في المئة العائد السنوي على استثماراتها، وهو بخير |
Takuya Sato adlı bir Japon bilim insanı bu solucanı bir derede buldu. Bu solucanlar o kadar çok cırcır böceğini ve çekirgeyi suya sürükledi ki, boğulan böcekler bölgedeki alabalıkların besinlerinin %60'ını karşıladılar. | TED | عالم ياباني يدعى تاكويا ساتو وجد أنه في التيار الواحد، هذه الأشياء تدفع الكثير الكثير من الصراصير والجنادب إلى داخل الماء حتى أن الحشرات الغريقة تشكل ما يصل إلى 60% من غذاء السلمون المرقط المحلي. |