Sorunlar konusunda güçlü, kişisel olarak hassas olmanın ne demek olduğunu. | TED | عن ما يعنيه أن تكون متزمتاً تجاه القضايا، ولكن ليناً مع الشخص المعني. |
Sahibinin bu ilgisinin ve tuhaflıklarının odağı olmanın ne demek olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | فهمت ما يعنيه أن تكون تخضع لميل ماسا لالشذوذ. |
Onlara, kahraman olmanın ne demek olduğunu gösterelim. | Open Subtitles | دعونا نذهب ونبين لهم ما يعنيه أن تكون بطلا. |
O gece bu dünyada kadın olmanın ne anlama geldiğinin kurallarını öğrendim. | TED | في تلك الليلة تعلمت قواعد ما يعنيه أن تكون إمرأة في هذا العالم. |
İşimse bir siyah olmanın veya bir Müslüman olmanın, bir göçmen olmanın ya da daima konuşulan bu kategorilere ait birisi olmanın ne anlama geldiği hakkında, yaygın anlatımlara meydan okuyan hikâyelerin anlatılmasına yardım etmek. | TED | وعملي هو مساعدة الآخرين على سرد القصص التي تتحدى الروايات السائدة حول ما يعنيه أن تكون من ذوي البشرة السوداء أو مسلم أو لاجىء أو أي أحد من تلك التصنيفات الاخرى التي نتحدثُ عنها طوال الوقت. |
Erkek olmanın ne anlama geldiğini düşünmek için bir mola. | Open Subtitles | مهلة للتفكير على ما يعنيه أن تكون رجلاً -سيث) ) |
19 yaşında bir kız olmanın ne demek olduğunu anlıyor musun? | Open Subtitles | هل تفهم ما يعنيه أن تكون فتاة تبلغ من العمر 19 عاما؟ |
Ona hep derim "Tatlım adam olmanın ne demek olduğunu bilmiyorsun bile." | Open Subtitles | أقول له، عزيزي، أنت لا تعرف حتى" . " ما يعنيه أن تكون رجلاً |
Kızınız, siz olmanın ne demek olduğunu anlama sürecinde biraz bocalıyor sadece. | Open Subtitles | تصارع ابنتك شفير ما يعنيه أن تكون مثلكِ |
Bundan böyle oğlum, bir Herondale olmanın ne anlama geldiğini göreceksin. | Open Subtitles | والآن يا بني، ستوشك على معرفة ما يعنيه أن تكون من آل "هيروندايل". |