Bu çoğunlukla Silikon Vadisi'nde neyin yanlış olduğunu açıklıyor. | TED | وهذا في الغالب ما يفسر الخطأ في وادي السليكون. |
DNP etki azalmasını açıklıyor. | Open Subtitles | وهذا ما يفسر تدهور إدارة التخطيط الوطني. |
Bu da incik kemiğindeki ezilmeyi açıklıyor. | Open Subtitles | و هو ما يفسر تحطم عظمتي الساقين الكبيرتين |
Yola çıktı ya da yörüngeyi terk etti ki bu da neden dönemediğimizi açıklar. | Open Subtitles | ثم انطلقت او تركت المدار ما يفسر لماذا لم نتمكن من الاتصال بالوطن |
Akıl hastanesi, bu gördüğüm hayaletleri açıklar. | Open Subtitles | مستشفى للأمراض العقلية ما يفسر الأشباح التي رأيتها |
Bugün neden işe gelmediği anlaşıldı. | Open Subtitles | وهذا ما يفسر لماذا لم تظهر لها تحول اليوم. |
bu da bu deliklerin neden oldugunu açıklıyor. | Open Subtitles | و هو ما يفسر وجود كل هذه الفوهات في جسده |
Ki bu da , gömleğindeki ve kotundaki lekeyi açıklıyor. | Open Subtitles | ما يفسر كذلك سروال الجينز والبقعة على قميصك |
Bu neden uyarı alınamadığını açıklıyor. | Open Subtitles | حسناً، أخمّن أن هذا ما يفسر لماذا لم يُنذر أحد |
Ve size bir hayalet dadandığını düşünüyoruz bu durum davetsiz misafirlerinizi, duyduğunuz sesleri ve başınıza gelen diğer şeyleri açıklıyor. | Open Subtitles | ونعتقد بأن هناك شبح مرتبط بك ما يفسر الدخلاء والأصوات والعديد من الأشياء التي قد حدثت لك |
Tavan döşemesinde de oldukça hasar var bu da neden bütün tavanın aşağıdaki daireye düştüğünü açıklıyor. | Open Subtitles | يوجد أيضاً الكثير من النمل الأبيض ما يفسر سبب سقوط الأرضية بأكملها على الشقة السفلية |
Bu, elmacık kemiği ve üst çene kemiğinin de neden parçalandığını açıklıyor. | Open Subtitles | وهذا ما يفسر أيضا لماذا الوجنة له والفك العلوي ممزقان |
Church'ün salıverilmeden 2 hafta önce neden birini bıçakladığını açıklıyor. | Open Subtitles | وهذا ما يفسر لماذا شريش يريد طعن شخص ما قبل أسبوعين من الإفراج عنه |
Ki bu sabah mobilyaların üstünde... olan particileri açıklıyor. | Open Subtitles | وهو ما يفسر الأولاد فراط جميع أنحاء الأثاث هذا الصباح |
Ve hepsinden önemlisi, yerçekiminin nasıl işlediğini açıklar. | Open Subtitles | هناك في الكون بأن له علاقة بالجاذبية. والأهم من ذلك كله، وهذا ما يفسر في الواقع كيف تعمل الجاذبية. |
Bu, onunla ilgili neden hiçbir şey bulamadığımızı açıklar. | Open Subtitles | هذا ما يفسر لماذا العثور على أي شيء م ن حول ذلك. |
Belki de bu, majestelerinin neden karanlıkları tercih ettiğini açıklar. | Open Subtitles | حسناً, ربما هذا ما يفسر لماذا سيديّ يفضل الظلام |
Çok küçükken bir sürü film seyrettiğim zamanı hatırlıyorum ve Roger da bana falanca filmin neden önemli olduğunu açıklar ya da şu hakikaten muhteşem bir filmdir, derdi. | Open Subtitles | أتذكر كوني صغيرة جدًا، و أشاهد لأول مرة العديد من الأفلام و هو نوعًا ما يفسر لي، تعلم |
Bu Teddy'nin bileklerinde derialtı kan toplanmasının olmamasını açıklar. | Open Subtitles | وهذا ما يفسر عدم وجود تجمعات دموية تحت الجلد على معصمين تيدي. |
Bu da Alex'in Profesör Fairbanks'e yolladığı e-postayı açıklar. | Open Subtitles | وهو ما يفسر البريد الإلكتروني اليكس للأستاذ فيربانكس. |
Jenna'nın akciğer ödemine rağmen neden ağrı hissetmediği şimdi anlaşıldı. | Open Subtitles | وهو ما يفسر لماذا جينا لم أشعر بأي ألم. |