Onlarla dönmem gerekiyor. Bu erken tahliyem için şart. | Open Subtitles | عليّ الذهاب معهم، هذا شرطهم للإفراج عنّي مبكّرًا. |
Tanrım. Bakıyorum da birileri bahar tatiline erken başlamış. | Open Subtitles | ربّاه، أرى أنّ إحداهن بدأت أجازة الربيع مبكّرًا. |
Kızlar bunu öğrenince genelde yarın erken uyanmaları gerektiğini söyler ya da polisi arar. | Open Subtitles | هذا عادة الجزء الذي تقول فيه الفتاة أنّ عليها الصّحو مبكّرًا أو تتّصل بالشّرطة. |
Bugün işte erken vardiya günü bende. Söylediğim en üzücü şey bu olabilir, olmabilir de. | Open Subtitles | يتحتّم أن أعمل دوامًا مبكّرًا الليلة، لعلّ هذا يكون أكأب قول نطقتُه قطّ. |
Dünya erken kalkanlara aittir. | Open Subtitles | العالم لأولئك الذين يستيقظون مبكّرًا. |
Daha erken gelmeliydin. | Open Subtitles | كان عليكِ أن تأتي مبكّرًا. |
İIk olarak erken kalkacaktım. | Open Subtitles | أولًا، أستيقظ مبكّرًا. |
erken gelmeme izin verdiler. | Open Subtitles | لقد سمحوا لي بالعودة مبكّرًا. |
bak patrona şunu söyle daha erken orada olabilirdim fakat ee.. | Open Subtitles | -انظر، أخبر الرّئيس أنّي كنتُ سآتي مبكّرًا لولا ... |
Garip depodayım. erken kalktım bir kontrol etmek istiyorum. | Open Subtitles | في المستودع الغريب، إستيقظت مبكّرًا... |
Aslına bakarsan bütün yardımcılar bugün erken çıkıyor. Anlamadım? | Open Subtitles | -في الحقيقة، كلّ المساعدين سيغادرون مبكّرًا اللّيلة . |
erken gelmiştim de. | Open Subtitles | جئت هنا مبكّرًا |
- İçmek için biraz erken değil mi? | Open Subtitles | -ألا تحسب الوقت مبكّرًا قليلًا على ذلك؟ |
Ama gerçekten sabah erken kalkıp Oleg'in eşyalarını geri götürmeme yardım ettiğiniz için memnun oldum. | Open Subtitles | لكنّني أقدّر حقًّا قيامكنّ مبكّرًا ومساعدتي بإرجاع أغراض (أوليغ). |
Ya da çok erken. | Open Subtitles | أو جئتُ مبكّرًا |
erken kalk. | Open Subtitles | استيقظ مبكّرًا |
Vegas'tan erken döndüğümü. | Open Subtitles | أنني عدت من (فيغاس) مبكّرًا |
Anladım. Sabah erken uyanman gerekiyor. | Open Subtitles | -صحيح، عليك الصّحو مبكّرًا . |