Buradaymış. Lavabo hâlâ ıslak. Herhâlde tıraş olmuş. | Open Subtitles | لقد كان هنا منذ فترة، المغسلة ما زالت مبلّلة يبدو أنّه كان يحلّق |
Günüm harika geçti, eve geldim, sen ise üstüne ıslak battaniye atıyor gibisin. | Open Subtitles | لأنّني حظيتُ بيوم رائع , و أتيتُ إلى المنزل و أنت كأنّك ترمين بطانيّة مبلّلة على الأمر |
Şubat 1955'te soğuk bir günde ıslak bir adamın önünde diz çökmüş 12 yaşında bir çocuk umurunuzda mı? | Open Subtitles | لم قد تهتم بطفل في الـ12 من عمره وهو جاثٍ على ركبتيه أمام رجل ذا ثياب مبلّلة في يوم بارد في فبراير عام 1955 |
Ryan , bana bi iyilik yap . Mutfağa git ve anneye bi ıslak bez getir . | Open Subtitles | رايان"، أحضري لي منشفة" ورقية مبلّلة من المطبخ |
Yastığım niye ıslak? | Open Subtitles | لماذا وسادتي مبلّلة ؟ |