"متأخره" - Traduction Arabe en Turc

    • geç
        
    • geciktim
        
    • geciktin
        
    • gecikti
        
    - geç kalmıyor musun, dedim. - Ayrıca bağırıyor da. Open Subtitles ـ لقد قلت، ألن تكونى متأخره ـ إنه يصيح أيضاً
    Eh, bari eve çok geç de olsa vardık sayılır. Open Subtitles على الأقل فذلك سوف يوضح لماذا عدت متأخره إلى المنزل
    sadece söylüyorum, geç saate kadar dışarıdaydın, telefona cevap vermedin.. Open Subtitles أنا فقط أقول,أنكِ كنت بالخارج متأخره لم تجيبي على هاتفك
    Üzgünüm, geciktim. Metroyla geldim, çok kalabalıktı. Open Subtitles آسفه لأني متأخره أتيت بالقطار لكنه كان مزدحماً
    Buluşacağımız yerlere benim erken, onunsa geç gitmesini çok sevmişimdir hep. Open Subtitles كنت دائما احب ان اصل مبكرا للاماكن و هي تحضر متأخره
    Çok geç olmadan böyle olduğum keşfedildiği için minettarım. Open Subtitles ممتن جدا , اني أكتشفت قبل أن تصبح حالتي متأخره
    Çok geç olmadan böyle olduğum keşfedildiği için minettarım. Open Subtitles ممتن جدا , اني أكتشفت قبل أن تصبح حالتي متأخره
    Bu gece çok geç olacakmış. Open Subtitles وعن ان الليله ستكون متأخره جداً هل يعني شئ لك ؟ لا ، لا شيئ على الاطلاق
    yarınki 4 dakika geç kalır, ve sonra 6 dakika ve 9 dakika. Open Subtitles غدا سيكون أربع دقائق متأخره وبعد ذلك ستّ دقائق وبعده ثمان دقائق
    Bu hokkabazın görünmek için seçtiği zaman çok geç. Open Subtitles متأخره هي الساعه التي أختارها هذا الساحر للظهور
    Kendi partime geç kalacağım baba Open Subtitles . أبى ، أنا سأكون متأخره على حفلتى الخاصه . حسناً , حبيبتى
    Güzel, çünkü edebiyat dergisi toplantısı bugün biraz geç bitecek. Open Subtitles . ذلك جيد ، لأننى أعتقد أنى سأذهب متأخره على أعلان المجلة
    Aramadığım için özür dilerim. geç saate kadar çalışmam gerekti. Bir iş çıktı. Open Subtitles آنا آسف لأني لم أتصل بك كانت لدي أعمال متأخره , وهناك شئ حدث
    geç gelmek, acayip bir haz veriyor sana anlaşılan. Open Subtitles أعتقد بأنك تشعرين بالرضا عند قدومك متأخره
    Geminin kaptanı ilk başta ölümün kaza sonucu olduğunu, ...kurbanın geç bir vakitte eğlenceden döndüğü sırada... Open Subtitles رفض قائد السفينة أن تُوصف هذه القضية بالحادثة مفترضاً أنها قد تكون متأخره في عودتها ليلاً
    geç kalmamam gerektiğini söyledi kalbim. Open Subtitles حتى اني لست متأخره في قول في قول ماذا يكمن في قلبي
    Şu an bununla ilgilenemem. İşe geç kalıyorum. Open Subtitles لا يمكنني التحدث بهاذا الشأن الان انا متأخره عن العمل
    Vance'le toplantım var ve şimdiden yarım saat geciktim. Open Subtitles لديّ اجتماع مع فانس أنا متأخره نصف ساعة بالفعل
    Merhaba! Kusura bakmayın geciktim. Open Subtitles مرحبا, انا متأسفه جدا لاني متأخره
    Çeçenler beni daha çok endişelendiriyor. geciktin. Ben hep gecikirim, unuttun mu? Open Subtitles لدي مخاوف أكبر من الشيشانيين أنت متأخره أنا دائماً متأخرة، أتذكر؟
    Sadece 1 saat gecikti. Onun standartlarına göre hiç fena değil. Open Subtitles متأخره ساعه واحده فقط , هذا ليس سىء بالنسبه لعادتها

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus