Bunu sana telefonda söylediğim için üzgünüm. | Open Subtitles | وهذا قرار فوري متأسفة لأنني أبلغتك بالتليفون |
Bunun, düğüne yardımını istemeyiş sebebim olduğunu sanmana izin verdiğim için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا متأسفة لأنني تركتك تظنين أن هذا هو السبب لعدم كوني أود مساعدتك بشأن الزفاف |
Babacığım... torbayı düşürdüğüm için üzgünüm. | Open Subtitles | أبي أنا متأسفة لأنني أوقعت البقالة |
Bir yurtta yaşadığım ve tek yatağım olduğu için özür dilerim. | Open Subtitles | متأسفة لأنني أسكن في مبنى للطلبة ولدي سرير واحد |
Böyle bir kelime kullandığım için özür dilerim. | Open Subtitles | متأسفة لأنني استخدمت هذه الكلمة |
kusura bakma, sana bir süredir yazamadım. | Open Subtitles | متأسفة لأنني لم أكتب لك منذ مدة |
-Bunları sana anlattığım için üzgünüm. | Open Subtitles | متأسفة لأنني أخبرك بكل هذه الأمور |
Yalan söylemek zorunda kaldığın için üzgünüm. | Open Subtitles | متأسفة لأنني جعلتُك تكذب. |
Daha önce söylemediğim için üzgünüm. | Open Subtitles | متأسفة لأنني لم أخبرك من قبل |
Seni Pekin'de terk edip geldiğim için üzgünüm. | Open Subtitles | "متأسفة لأنني تركتك في "بكين |
Çok sarhoş olduğum için özür dilerim. Kustum. | Open Subtitles | متأسفة لأنني كنت ثملة بشدة وتقيأت |
Gittiğim için özür dilerim. | Open Subtitles | أنا متأسفة لأنني رحلت |
F, dün gece çok sarhoş olduğum için kusura bakma ama benimle ilgilendiğin için teşekkür ederim, ...her ne kadar hatırlamasam da sen olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | إف)، متأسفة لأنني كنت ثملة تماما الليلة الماضية) ولكن شكرا لأنك كنت لطيفة معي وهذا ما أنا متأكدة منه، حتى لو لم أتذكره |