Dürüst olmak gerekirse doğru şeyi yaptığımdan emin değilim, ama ısrar ediyor. | Open Subtitles | لأكون صادقاً , لست متأكداً بأنني أقوم بالصواب , لكنّها باتت تلّح |
Sen bu şekilde giyinmişken bu sözümü tutabileceğimden emin değilim. | Open Subtitles | ولستُ متأكداً بأنني أستطيع المحافظه على هذا الوعد عندما تلبسين كذلك |
Bir an önce buraya gelsen iyi edersin. Hepsini öldürdüğümden emin değilim. | Open Subtitles | عليَ أن أنزل هنا، انا لستُ متأكداً بأنني قد وجدتهم جميعاً. |
..zamanında burada olup olamayacağımdan emin değildim. | Open Subtitles | لأنني لم أكن متأكداً بأنني سأصل اليوم |
Hayır, anladığımdan pek emin değilim. | Open Subtitles | لا , لا , أنا لستُ متأكداً بأنني أعرف |
Bıraktığımdan nasıl emin olabiliyorsun? | Open Subtitles | ما الذي يجعلك متأكداً بأنني توقفت ؟ |
Hem onu sevdiğimden de emin değilim. | Open Subtitles | وأيضاً، أنا لستُ متأكداً بأنني أحبّه |
Bunun nasıl söylendiğini bildiğimden emin değilim. | Open Subtitles | أنا لست متأكداً بأنني أعرف كيف أنطقها |
Anladığımdan pek emin değilim. | Open Subtitles | لست متأكداً بأنني أفهم |
Chris Baker, beni sürekli yeni mekanına davet ediyor, ama şuan bunu yapmak istediğimden emin değilim. | Open Subtitles | (كرس بيكر) طلب مني أن أنضم إليه في مكانه الجديد لكن لستُ متأكداً بأنني هذا ما أريد أن أفعله الآن |
- Hazır olduğumdan emin değilim. | Open Subtitles | -لــست متأكداً بأنني مــستعد |