Böyle bir zamanda, hastaneden sıvışmanın doğru olduğuna emin misin? | Open Subtitles | هل أنت متأكد بأنه لابأس من تسللك من المستشفى؟ |
Buranın planlanan tek hedef olduğuna emin misin? | Open Subtitles | هل أنت متأكد بأنه هذا هو الهجوم الوحيد المخطط له هنا؟ |
Hadi ya. Yarın olduğundan emin misin? | Open Subtitles | سحقاً هل أنت متأكد بأنه غداً ؟ |
- Orada olduğundan emin misin? | Open Subtitles | يا أبي هل أنت متأكد بأنه بالداخل ؟ |
Çekmecede görmemi istemediğin her neyse kesin Hyde'ındır. | Open Subtitles | مهما كان الشيء الذي في الدرج ولم تردني أن أراه، أنا متأكد بأنه كان له |
Eminim, o düşünce karşılıklıdır. | Open Subtitles | حسناً، أنا متأكد بأنه شعور متبادل |
Şöyle güzelinden büyük silahlarınız olmadığına emin misin? | Open Subtitles | هل أنت متأكد بأنه لا توجد أية أسلحة كبيرة ؟ |
Size söylemem gereken önemli bir şey olduğuna eminim. | Open Subtitles | أشعر متأكد بأنه لدي شيئا ما مهم لإخباركم |
İlk yatıya kalmasına hazır olduğuna emin değilim. | Open Subtitles | انا لست متأكد بأنه مستعدة لأول حفلة مبيت لها. |
- Burası olduğuna emin misin? - Evet, faturada bu adres yazıyordu. | Open Subtitles | أأنت متأكد بأنه العنوان الصحيح؟ |
Doğru adam olduğuna emin misin? | Open Subtitles | وهل انت متأكد بأنه الرجل المنشود ؟ |
- Orada olduğuna emin misin? | Open Subtitles | أنت متأكد بأنه فى الأعلى؟ |
Kazara olduğuna emin misiniz ? | Open Subtitles | هل أنت متأكد بأنه حادث؟ |
Bunun doğru olduğuna emin misin? | Open Subtitles | هل أنت متأكد بأنه لا بأس؟ |
O olduğundan emin misin? | Open Subtitles | أنت متأكد بأنه هو ؟ |
Komiser De Wet olduğundan emin misin? | Open Subtitles | هل أنت متأكد بأنه من عمل الكابتن دي وات؟ (هل أنت متأكد بأنه الكابتن دي وات؟ |
Bıçak olduğundan emin misin? | Open Subtitles | أنت متأكد بأنه كان سكيناً؟ |
Gerçekten iyi bir çello olduğundan emin misin? | Open Subtitles | هل أنت متأكد بأنه جيد؟ |
Güvenli olduğundan emin misin ? | Open Subtitles | أأنت متأكد بأنه آمن؟ |
Senin olduğundan emin misin? Öyleyse bazı yükümlülüklerin olacak. | Open Subtitles | هل أنت متأكد بأنه إبنك ؟ |
Telefonu yok. Ama eğer Bart'ı tanıyorsam, kesin harika bir şeyler yapıyordur. | Open Subtitles | ليس لديه جوال، ولكن إن كنت أعرفه، فأنا متأكد بأنه مشغول مع شيء رائع |
Eminim o da seni Nis salatasından dolayı hatırlıyordur. | Open Subtitles | متأكد بأنه لايزال يذكرك ايضًا، طالبًا منه سلطة "نيويز" الفرنسية |
Beyan edecek bir şeyin olmadığına emin misin? | Open Subtitles | هل أنت متأكد بأنه لا يوجد شيء تريد أن تصرح به ؟ |
İyi olduğuna eminim. | Open Subtitles | أنا متأكد بأنه سيدفع غرامة وحسب. |