Daha sabah öyleydim, ama Bu gece artık Emin değilim. | Open Subtitles | حسنـاً، كنت كذلك ذلك الصبـاح الليلة، لستُ متأكّداً من ذلك |
Biliyor musun, aradığım şeyi bulduğum konusunda pek Emin değilim. | Open Subtitles | تعلم، لست متأكّداً من أني وجدت ما كنت أبحث عنه |
Burada hiçbir şeyden Emin değilim ama bu kitap özel. | Open Subtitles | لست متأكّداً مِنْ أيّ شيء هنا لكنِّ هذا الكتاب مميّز |
- Siz gelmeden beş, altı dakika önce olabilir. - Emin değilim. | Open Subtitles | ربّما , قبل 5 أو 6 دقائق من وصولك أنا لستُ متأكّداً |
Gerçekten "hayır" dediğini duymadım. Ama öyle demek istediğine emindim. | Open Subtitles | لم أسمع الرفض فعلاً لكنّي كنتُ متأكّداً أنّه ما قصدته |
Emin olmak için yeterince verin. | Open Subtitles | يَكُونُ متأكّداً ويَعطيني بما فيه الكفاية. |
O anda kadını benim öldürdüğümden iyice Emin olmuştum. | Open Subtitles | في تلك اللحظة ، كنت متأكّداً بأنّني أنا الذي قتلت المرأة |
Bazı birlikler çok ileri gitmişti ve kimse nerede olduklarından Emin değildi. | Open Subtitles | بعض الوحدات كانت تتقدّم للأمام لا أحد منهم كان متأكّداً أين كانوا ؟ |
Ürede kan olmadığından Emin olmak istiyorum. | Open Subtitles | أنا يَكُونُ متأكّداً ليس هناك دمّ في البولِ. |
Dış görünüşünü değiştirmenin, içinde nasıl hissedeğini de değiştireceğinden Emin değilim. | Open Subtitles | لَستُ تَغْيير متأكّداً كَمْ تَنْظرُ سَتُغيّرُ هكذا تَشْعرُ داخل. |
"...saat tam 3'te orada olacağına Emin olabilirdiniz." | Open Subtitles | يمكنك أن تكون متأكّداً أنه سيكون السّاعة الثّالثة بالضبط موجوداً |
Avlarını deliklerinden çıkarmaya mı çalışıyorlar yoksa bunu bir iletişim yolu olarak mı kullanıyorlar Emin değildim. | Open Subtitles | ولم أكن متأكّداً .. هل كان الحيوان يحاول تنظيف الفريسة أم إنه كان يستخدمه كنوع من الإتصال |
Artık beni bir arkadaş olarak göreceğinden Emin değilim. | Open Subtitles | لستُ متأكّداً إن كان يعتبرني صديقاً الآن |
Sorunların hanginizde olduğuna Emin değilim ama ilginç. | Open Subtitles | لستُ متأكّداً مشكلةُ من هذه، لكنّ هذا مثير |
Seni azarlamamı ya da korumamı istediğinden Emin değilim. | Open Subtitles | لستُ متأكّداً إن كنتِ تريدينني أن أوبّخكِ أو أحميكِ |
Seni endişelendirmek istemem Bess ama ben Oliver'ın senin inandığın kadar değiştiğinden Emin değilim. | Open Subtitles | لا أريد أن أشغل بالك يا بيس لكني لستُ متأكّداً أنَّ أوليفر تغيّر بقدر ما تريدين التصديق |
Bak, her zaman Emin olduğun bir şey var. | Open Subtitles | حسناً، هناك الكثير من الأشياء تكون متأكّداً حيالها دائماً |
Nasıl bu kadar Emin olduğunu sorduğumda gelecekten geldiğini söyledi. | Open Subtitles | وعندما سألتُه كيف يكون متأكّداً جدّاً من ذلك؟ قال بأنّه من المستقبل |
Fikrini değiştiremeyeceğime Emin misin? | Open Subtitles | كنت متأكّداً أنّه ليس بمقدورك تغيير رأيك؟ |
Gerçekten "hayır" dediğini duymadım. Ama öyle demek istediğine emindim. | Open Subtitles | لم أسمع الرفض فعلاً لكنّي كنتُ متأكّداً أنّه ما قصدته |
İlkinde sonsuza kadar süreceğinden emindim. Yanılmışım. | Open Subtitles | المرّة الأولى عندما تزوّجت كنت متأكّداً من أنّ الزواج سيدوم إلى الأبد. |