| Annen bu geceki yetenek gösterisinde piyano çalacağın için çok heyecanlı. | Open Subtitles | والدتك متحمسة للغاية بشان لعبك على البيانو فى عرض المواهب اليوم |
| Ne yani, sizce de öyle miyim? Ablama bebek doğuramaz demişlerdi. Bu yüzden çok heyecanlı. | Open Subtitles | تمهل، أتقول أنني هكذا أحياناً؟ .وإعتقدوا أن أختي لن تحظى بطفل حتى .إنها متحمسة للغاية |
| Büyükanne olacağı için çok heyecanlı olmalı. Küçük kızın nasıl bakalım? | Open Subtitles | لابد أنها متحمسة للغاية كي تصبح جدّة وكيف حال إبنتكِ الصغيرة ؟ |
| Diş perisi ziyaret edeceği için çok heyecanlı. | Open Subtitles | و هي متحمسة للغاية لزيارة جنية الأسنان لها |
| Bu parti için çok heyecanlıyım! Ciddiyim Carrie, harikayız. | Open Subtitles | إني متحمسة للغاية لهذا الحفل، نحن بأفضل حال |
| Tüm keyfinizin katili şeyini mi? çok heyecanlı bir durum da, ve sahiden böyle bir güne ihtiyacı var parti yapması ve eğlenmesi lazım. | Open Subtitles | أسلوب مُعكِر المزاج هذا، فهي متحمسة للغاية وبحاجة حقًا إلى هذا اليوم وبحاجة للاحتفال والاستمتاع |
| Birazdan orada olurum. çok heyecanlı ve bereketliyim. | Open Subtitles | سأكون هناك قريبا أنا متحمسة للغاية وسوف أكون مثيرة |
| çok heyecanlı görünüyorsun. | Open Subtitles | تبدين متحمسة للغاية |
| Bu Cumartesi Marti'yi elemelerde göreceğin için çok heyecanlı olmalısın. | Open Subtitles | لا بد أنكِ متحمسة للغاية بخصوص رؤية (مارتي) في التصفيات التأهيلية هذا السبت |
| - çok heyecanlı olduğumu itiraf etmeliyim. | Open Subtitles | يجب أن أقر.أنا متحمسة للغاية |
| çok heyecanlıyım, ne yapacağımı bilemedim ben de gidip bir kutu çörek aldım. | Open Subtitles | إنني متحمسة للغاية ، و لم أعرف .ماالذييتوجبعليفعله، لذا. ذهبت و أشتريت مجموعة دونات |
| Çok teşekkür ederim, çocuklar. çok heyecanlıyım. | Open Subtitles | يا إلهي، شكرا لكم يا رفاق إنني متحمسة للغاية |
| çok heyecanlıyım. Bu rezervasyonu yaptırmak için asırlardır uğraşıyordum. | Open Subtitles | أنا متحمسة للغاية ، كنا نحاول أن نحصل على هذا الحجز منذ الأزل |