Hayır, bu telefonlar direkt bakım birimiye bağlantılı ama çatı katına çıkar çıkmaz, aşağıyı ararım. | Open Subtitles | لا تلك التليفونات متصله مباشره بالصيانه و لكن عندما نصل الي الدور العلوي ساتصل بهم |
Onun odası ile sizin odanızın bağlantılı olduğundan kesinlikle emindi. | Open Subtitles | وقد عرف أن هنالك تجديد. لقد اتي وهو متاكد ان غرفته ستكون متصله بغرفتك |
- bağlantılı 3 bomba daha vardı. | Open Subtitles | القنبله كانت متصله بثلاث أخرين شبكه الطاقه الرئيسه مقطوعه |
Omuz kemiği boyun kemiğine bağIıdır. Boyun kemiği kafa kemiğine bağIıdır. | Open Subtitles | الكتف متصل بعظام الرقبه عظام الرقبه متصله بعظام الرأس |
Dil kemiği Bay Palmer, neye bağIıdır? | Open Subtitles | عظام العنق يا سيد (بالمر), متصله بماذا؟ |
Bunlar alarmla bağlantılı olduğu için dokunamayacağınız kiralık kasalar. | Open Subtitles | تلك الصناديق المودوعه التي لا يمكنك لمسها لانها متصله بجرس انذار |
Sanırım haklıydın. Saldırılar bağlantılı. | Open Subtitles | اعتقد انكي محقه , الجرائم متصله |
Bu aşamada olayın son günlerde Hong Kong ve Macau'daki çete üyeleri arasındaki cinayetlerle bağlantılı olduğundan şüpheleniyoruz. | Open Subtitles | ... فيهذهالمرحلة نشتبه في القضية ...بأنها متصله بجريمة القتل الأخيرة "بين أعضاء "تريد في هونغ كونغ وماكاو |
Bu bağlantılı olabilir. | Open Subtitles | لابد و أنها متصله |
Bütün bu suçlar bağlantılı. | Open Subtitles | جميع الجرائم متصله |
- Her şey bağlantılı. | Open Subtitles | -إنها متصله جميعاً |
Akron bağlantılı. | Open Subtitles | متصله في اركون |