"متضايقة" - Traduction Arabe en Turc

    • üzgün
        
    • rahatsız
        
    • kızgın
        
    • üzgündü
        
    • üzüldü
        
    • üzüldüm
        
    • üzgünsün
        
    • canını
        
    • üzüldün
        
    • üzgündün
        
    • üzülmüştü
        
    Çok üzgün. Sen onunla kal, ben de veterineri arayayım. Open Subtitles إنها متضايقة جداً لما لاتبقى معها سأتصل أنا بالطبيب البيطري
    - üzgün görünmüyorsun ama. - Botox yüzünden. Open Subtitles لا تبدين متضايقة إنها حقنة التجميل التي أخذتها
    Dinle, birkaç gündür ne kadar üzgün olduğunu görebiliyorum, ve açıkçası, ben de üzülüyorum. Open Subtitles اسمعي، لاحظت كم كنت متضايقة بشأن انفصالنا بالأيام القليلة الماضية وعليّ أن أكون صادقاً، إنّي أتألم أيضاً
    Ama aslında sadece, Holly'nin sürekli etrafında bulunmasının çok rahatsız edici olacağını düşünmüştü. Open Subtitles ولكن الحقيقة هي أنه يقصد أن يجعل هولي متضايقة جدا عندما تكون حوله
    Candace, kızgın olduğunu biliyorum ve bana istediğin her şeyi yapmaya hakkın var. Open Subtitles يا كاندس.. انا عارف انك متضايقة وليكي حق في كل اللي بتعمليه
    Lana üzgündü. Ne olduğunu söyledi mi? Open Subtitles لانا بدت متضايقة هل أخبرتك بما حدث؟
    Yeterince düşündüm. Taani'yi üzgün görmek istemiyorum. Open Subtitles اوه لقد فكرت فيها بما فيه الكفاية لا استطيع ان ارى تاني متضايقة
    Hadi. üzgün olduğunda çikolata her zaman daha iyi hissetmeni sağlar. Open Subtitles بربّك، الشوكولاته تجعلكِ تشعرين بحال أفضل دائماً عندما تكونين متضايقة
    - Seni böyle üzgün bırakmak istemiyorum, canım. Open Subtitles عزيزتي ، لا أريد أن أغادركِ و أنتِ متضايقة أرجوكِ ، إتركيني لوحدي ، حسناً ؟
    Şu an sadece üzgün olduğun belli ve-- Open Subtitles أقصد ، من الواضح الآن بأنكِ متضايقة فحسب
    Tara, ertesi gün hala üzgün olduğunu söylemişti. Open Subtitles قالت تارا لي أنها لازالت متضايقة فعلا عن الموضوع اليوم التالي
    Hadi. üzgün olduğunda çikolata her zaman daha iyi hissetmeni sağlar. Open Subtitles بربّك، الشوكولاته تجعلكِ تشعرين بحال أفضل دائماً عندما تكونين متضايقة
    Ben de gök gürültüsünden rahatsız oluyorum ancak asla çareyi sakinleştirici ilaçlarda aramıyorum. Open Subtitles أعصابك متضايقة من العواصف المتتالية أيضاً لكنني لن أتحول أبداً للمخدرات للتهدئة
    Abla, aslında Mi Nam'dan tam anlamıyla rahatsız oluyorum. Open Subtitles في الحقيقـة أني متضايقة من قبل غو مي نام
    Kendime itiraf edemeyeceğim kadar yeni bir kız arkadaşın olmasından rahatsız olma ihtimalim var. Open Subtitles هناك أحتمال بأنني كنت متضايقة لأنك تمتلك حبيبة , والأن اعترفت لك بذلك
    Ona kızgın değilim... Çünkü böyle bir durumda ona kızgın olmam pek de uygun-- Open Subtitles لست متضايقة منه، لأنّه سيكون غير ملائم من طرفي..
    Kocası onun kendisine ne kadar kızgın olduğunu fark etmiyor bile. Onu tanıyor muyum? Open Subtitles وزوجها لا يعرف كم هي متضايقة ببقائها معه
    Barb gerçekten üzgündü. Planları vardı. Open Subtitles ‫"بارب" متضايقة حقا من هذا، ‫كانت لديها خطة
    Bütün bunları yapacak kadar mı üzüldü? Open Subtitles متضايقة بما يكفي لتفعل كل ذلك؟
    Sana yardım ettiğimi öğrendi ve bana stajyer işleri verdi ben de biraz üzüldüm ama şimdi iyiyim. Open Subtitles لقد علم بأنّني قمت بمساعدتكِ والآن هو يجبرني على القيام بمثل تلك الأعمال وكنت متضايقة قليلاً، والآن أنا بخير ..
    Sadece seninle yattığı süre boyunca benim kocaman nefes kesen tanı yeteneğimi düşündüğü için üzgünsün. Open Subtitles أنتِ متضايقة لأنّها كانت معكِ طوال الوقت ...وهي تفكّر بضخامة وروعة مهاراتي التشخيصيّة
    canını sıkan onun okulu kırıp yakalanmaması, hepsi bu mu? Open Subtitles لذا انت متضايقة لأنه هو يتهرب و لا يتم ضبطه
    Tamam, ya ben anlamıyorum ya da sen bir şeye üzüldün. Open Subtitles حسناً، إما انا فقدت عقلي، أو أنتِ متضايقة بشأن شيء ما.
    Peki dün neden o kadar üzgündün? Open Subtitles حسناً ، لماذا كنتِ متضايقة بالأمس ؟
    Çok sevinecek. Kaybolduğuna çok üzülmüştü. Open Subtitles ستسر كثيرا، كانت متضايقة من فقدانها.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus