"متضررة" - Traduction Arabe en Turc

    • hasarlı
        
    • hasar görmüş
        
    • hasar gördü
        
    • zarar görmemiş
        
    • hasar görmüştü
        
    "Satılık iskambil masası. Üstü hasarlı, ayağı eksik, gerisi sağlam. Open Subtitles طاولة للبيع ، مائدتها متضررة ، أرجلها مفقودة
    Eminim onları hasarlı bir şekilde götürmemize çok kızacak. Open Subtitles أنا واثق أنه لن يقدر أن يعودوا إليه متضررة
    Sensörleriniz ne görüyor veya bulunduğunuz noktadan ne görüyorsunuz bilmiyorum, ama o anagemi buradan çok hasarlı gözüküyor. Open Subtitles لا أعلم مالذي ترونه أو من وجهة نظركم , أو ماتلتقطه مستشعراتكم لكن من الخارج هنا , تلك السفينة الأم تبدو متضررة بشدة
    Ciğerler hasar görmüş ama hava yolu yeterince aşınmamış. Open Subtitles حسنا, هو لا يحاول الوصول للباب الرئتين متضررة لكن مجرى الهواء ليس متضرر بشكل كبير
    Biraz hasar görmüş, ama bir şekilde özel duruyor. Open Subtitles متضررة قليلاً، لكنها حميمة نوعاً ما
    Üst ön dişlerim son üç yıldır sürekli gıcırdattığım için onarılamayacak kadar hasar gördü. Open Subtitles إنّ الجبهات العليا متضررة غير قابلة للتصليح عمليا بسبب إجتهادي الثابت خلال السنوات الثلاث الماضية
    Donanım aygıtlarından hiçbiri zarar görmemiş. Sorun bu değil. Open Subtitles لا يبدوا ان القطع متضررة هذه ليست المشكلة
    Ama organları o kadar çok hasar görmüştü ki ölüm sebebinin zehir olup olmadığını anlamak imkansızdı. Open Subtitles و لكن أعضاؤه جد متضررة من المستحيل الجزم إذا ما كان هو سبب الوفاة
    Buna karşı çıkmanın nedeni hasarlı bir gemide hiperuzaya girmeyi istememen değil. Open Subtitles هذه ليست مسألة بأنك لا ترغب بالمُخَاطَرَة بالقفز إلى الفضاء العلوي على سفينة متضررة
    Lanet olsun! Ses telleri tamir edilemeyecek kadar hasarlı. Open Subtitles اللعنة، إن أوتاره الصوتية متضررة بشكلٍ لا يمكن إصلاحه
    Tankın kenarları hasarlı. Open Subtitles أهذا ما تبحثون عنه؟ حافة هذا الحوض متضررة
    Karaciğer hücrelerinin hasarlı olması karaciğerin hasarlı olması anlamına gelmez. Open Subtitles ...إذا كانت خلايا الكبد متضررة الكبد ليس متضرراً كانت التحاليل طبيعية
    Emin olmak için söylüyorum, Ben hasarlı malları almam. Open Subtitles لنكن فقط واضحين، أنا لا آخذ سلع متضررة
    Biliyorsun, Vargas hasarlı malları sevmez, değil mi? Open Subtitles تعرف أن فرغاس لا يريد بضاعه متضررة
    Ama hasarlı tiroit felce sebep olmaz. Open Subtitles لكن درقية متضررة لن تفسّر الشلل
    Kurşunlar çok kötü hasar görmüş. Open Subtitles فالرصاصات متضررة جداً
    Ön taraf hasar görmüş. Open Subtitles الواجهة الأمامية متضررة
    Bu seramik hasar görmüş. Open Subtitles هذه البلاطة متضررة.
    Devre ciddi şekilde hasar gördü ve yolculuk süresi bir kaç dakikadan fazla süremez. Open Subtitles حسنًا، الدوائر متضررة جدًا والرحلة لن تمكث لأكثر من بضع لحظات و..
    Saldırı altındayız, silahlar devre dışı, harici algılayıcılar hasar gördü öte yandan istasyona el değmedi. Open Subtitles نحن نتعرض للهجوم الأسلحة مُعطلة أجهزة الأستشعار الخارجية متضررة
    Müşterilerim ürünü zarar görmemiş ve sağlıklı istiyorlar. Open Subtitles يريد زبائني البضاعة .غير متضررة وصحية
    İHA'yı geri verdi, hiç de zarar görmemiş. Open Subtitles لقد أعاد الطائرة، ولم تكن متضررة
    Kafasatı çok kötü hasar görmüştü, belirgin yüz özellikleri-- elmacık kemiği boyutları, burun kemeri, kafatasının arkasının ölçüleri-- Open Subtitles كانت جمجمتها متضررة جداً ...و لكن المؤشرات العرقيَة مثل... عظم الخدين, القنطرة الأنفية .....

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus