"متطفل" - Traduction Arabe en Turc

    • Davetsiz
        
    • yabancı
        
    • izinsiz
        
    • Meraklı
        
    • otostopçu
        
    • burnunu
        
    • parazit
        
    1998'de 'Davetsiz Misafir'de olanları unuttun mu? Open Subtitles هل تتذكر ما حدث عنما كنت تصور فيلم ضيف متطفل فى 1998؟
    Yani yıllar yılı sana yük olan ve rahatsızlık veren Davetsiz bir misafirdim, öyle mi? Open Subtitles طيب , كل هذه السنوات كنت متطفل بالنسبة لك؟ مزعج؟ مشكلاً عبء عليك؟
    Bu odada bir yerlerde içeri sızmış bir yabancı görüyor musun? Open Subtitles هل ترى أى متطفل فى هذه الحجره فى أى مكان؟
    İzinsiz girmek istemedim ama Donna masasında yoktu. Open Subtitles لا أريد أن أكون متطفل لكن دونا ليست في مكتبها .
    Meraklı bir komşu, ölen kadının ayrıldığı kocasından korunmak için birkaç ay önce silah satın aldığını söyledi. Open Subtitles هناك جار متطفل جاء يقول بأن المتوفى إشترى السلاح قبل أشهر للحماية من زوجها المزعج
    Hastalığın soyutlandığını, otostopçu falan olmadığını düşünüyorsun. Open Subtitles تعتقد أنه تم احتواء العدوى و انه ما من راكب متطفل
    House'un adamlarının meraklıdan her işe burnunu sokana kadar değişen kişilikleri vardır. Open Subtitles والتي تتراوح من متطفل إلى الذي يتدخل بكل التفاصيل هل تظنين ان هناك متسعا لأحد
    Yerel sivrisineklerde bulunan bir parazit vasıtasıyla yayılan sıtma hızlıca yayılmak ve kan dolaşımını bozmak için kuluçka olarak alyuvar hücrelerini kullanır. TED والذي ينتشر بواسطة متطفل يوجد في نوع من أنواع البعوض المحليّ، تستخدم الملاريا كريّات الدمّ الحمراء كحاضنات لتنتشر بسرعة وبشكلٍ قاتلٍ في الدمّ.
    Yerlerimizi değişirsek ve içeriye silahlı bir Davetsiz misafir girdiğinde sıçrar ve seni korurum. Open Subtitles لو بدلنا الجوانب ودخل متطفل مسلح أستطيع أن أقفز وأحميك
    Yerlerimizi değişirsek ve içeriye silahlı bir Davetsiz misafir girdiğinde sıçrar ve seni korurum. Open Subtitles لو بدلنا الجوانب ودخل متطفل مسلح أستطيع أن أقفز وأحميك
    Bak, artık kovuldun. Bu seni Davetsiz misafir yapar. Open Subtitles لقد طردت للتو هذا يجعلك متطفل على ممتلكاته
    Şu an senin bir yabancı olduğunu varsayıyoruz. Open Subtitles و نحن سنفترض في هذه الحالة بأنكَ متطفل
    - Acelesi olan yalnız bir kadın. - yabancı bir erkek avcısı kadın. Open Subtitles ـ تبدو شخص ودوداً ـ غريب متطفل
    Majesteleri, yabancı bir misafir saraya girmiş. Open Subtitles جلالتك,متطفل عثر على طريقه نحو القصر
    İzinsiz giriş tespit edildi. Yükseltileceksiniz. Open Subtitles تم كشف وجود متطفل سيتم ترقية المتطفل
    İzinsiz giren bir kişinin diyelim bahçeden bir kat yukarıdaki bu pencereye erişebilmesi mümkün mü? Open Subtitles فلنقل، متطفل... الوصول لتلك النافذة، على الرغم من ارتفاعها عن مستوى الحديقة؟
    Turner Hooch'un Hooch'unu temsil ederken gece izinsiz giren biriyle ilgili benzer bir telefon aldim. Open Subtitles عندما كنت وكيلاً لـ"هوتش" من فيلم "ترنر أند هوتش"، وردني اتصال مشابه عن متطفل في وقت متأخر من الليل.
    Meraklı bir müdür işine burnunu sokabilir. Open Subtitles يمكن أن يكون فيضاناً، أو مدير متطفل
    Çok şükür ki, fazla Meraklı... değildir. Open Subtitles ..لحسن الظن انه ليس متطفل
    Gary Lee Sampson gibi bir bahane kullanmış olabilir, o da otostopçu gibi davranıp yardımsever insanları avlıyordu. Open Subtitles ومن الممكن انه استخدم حيلة مماثلة لغاري لي سامبسون الذي تظاهر بأنه متطفل ومن ثم اعتدى على من توقف له
    Arabaya otostopçu aldın! Neden? Open Subtitles لماذا كان يجب أن تلتقط متطفل لماذا؟
    Amerikan Devriminin Kızları etkinliğinde bulunan tek İngiliz olarak kendimi her işe burnunu sokan biri gibi hissediyorum. Open Subtitles أشعر بشيء متطفل كالبريطانيةالوحيدة... في حدث ثورة البنات الأمريكية
    Gnarl adında bir iblis. Uzun tırnaklı bir parazit. Open Subtitles شيطان يدعي " نارل "إنه حيوان متطفل لديه هذه الأظافر الطويلة القذرة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus