Hayır, efendim, şu anda her yönden küstah ve kibirli olsa da. | Open Subtitles | لا يا سيدي، في الوقت الحاضر أيضاً إنه فى كل جزءُ متغطرس |
Zorba, insafsız, kibirli... bir bahçıvanın yardımına da ihtiyacım yok. | Open Subtitles | وأنا لست بحاجة إلى مساعدة من مشاكس دكتاتوري بستاني متغطرس |
Ayrıca kibirli bir tarafı da var. İnsanların onun kazandığını bilmesinden hoşlanıyor. | Open Subtitles | كما كان له شريط متغطرس كان يحب أن يعرف الناس أنه ينتصر |
Bay Grey'in, aşırı derecede küstah, ciddi bir soruna dönüşebilecek, bir baş belası olduğunu, düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أن السيد رمادي متغطرس ومزعج جدا ويمكن أن يتحول الى مشكلة |
Çok kibirlisin, seçme sansın olduğunu mu sanıyorsun? | Open Subtitles | أأنت حقاً متغطرس لدرجة اعتقادك أنّك تستطيع أن تختار ؟ |
Bir ajan olarak, ukala ve küstah olsan da bu olay, kariyerinin bitmesine neden olabilir. | Open Subtitles | أنظر, حتى عميل متغطرس مثلك عليه أن يعرف أن ما تقوم بتهديده سينهي عملي |
kendini beğenmiş,merhametsiz, suçluluk duygusu ve utanması olmayan bir adamdı. | Open Subtitles | العديم الرحمة , متغطرس ليس لدية إحساس بالذنب أو الخزى أو أى شىء |
En azından artık kötü huylu, düzensiz, kibirli, başarısız biri değilsin. | Open Subtitles | حسناً ، على الأقل إنك لم تعد عصبي و غير منظم و فاشل متغطرس |
O histerik, kibirli.. Asla faturalarını ödemez. | Open Subtitles | إنه هستيري ، متغطرس لم يدفع لي الفواتير أبدا |
Kendine güvenen ve kibirli birisin. | Open Subtitles | أنت شديد الثقة، متغطرس لكنك لا تتأكد أبداً |
Kendine güvenen ve kibirli birisin. | Open Subtitles | أنت شديد الثقة، متغطرس لكنك لا تتأكد أبداً |
İnsanların seni sevmesini imkansızlaştıracak kadar kibirli bir pisliksin. | Open Subtitles | أنت وغد متغطرس يجعل محبته صعبة على الجميع |
Artı, Güney Florida'da ki en kibirli herifdir. | Open Subtitles | إضافة إلى ذلك، هو أحقر متغطرس في جنوب فلوريدا |
Sana dalkavukluk ederek övenlerle... beslenen küstah bir piç kurususun; | Open Subtitles | سافلٌ و متغطرس يتغذى على المديح من أولئك الذين يتوددون فوقك |
O kadar kendini beğenmiş, küstah ve umursamazdın ki çok kolaymış gibi geldi. | Open Subtitles | أنت متغطرس ومتسلط ومراعي تستطيع جعلها سهلة |
Üç K'yı unutma kibirli, küstah, kazma. | Open Subtitles | ولا تنسَ الكلمات الثلاث: صعب المنال, متغطرس. |
Büyülü psikolojinle insanların kaderlerini belirleyebileceğini düşünecek kadar kibirlisin. | Open Subtitles | متغطرس أنْ كنتَ تعتقد أنّك بامكانك تحديد مصير هولاء القوم بعلّمِ النفس السحري خاصتك |
Bizim şamanımız buradan 500 mil uzakta. ukala bir adamsınız. | Open Subtitles | كاهننا يبعد 500 ميل من هنا أنت رجل متغطرس |
Gerçi hep bana yüklendiğin için arada bir değişiklik iyi geldi elbette ama evet cidden küstahsın ancak aynı zamanda zeki nazik ve sadece kendini düşünmüyorsun da. | Open Subtitles | ولكن... أجل، إنك متغطرس ولكنك ذكي أيضاً، وطيب وغير أناني |
Cam aşırı züppe olduğu için bizim eskilerimizi kullanmıyor diye ben öfke krizine girmiyorum bak. | Open Subtitles | لا تراني منزعجة لان (كام) متغطرس جداً لكي يستخدم ملابسنا المستعملة |
-Yaptığın şey o genç askerin yaptığı yüce fedakarlığın küstahça ayaklar altına alınması. | Open Subtitles | ما تفعله هو فعل متغطرس |
Lisede yerimi biliyordum. Tamam, o zaman kibirliydim. | Open Subtitles | فى الثانوية, كنت أعلم أن مكانى كان متغطرس |