Kaptan çok gergin, hepsi bu. | Open Subtitles | كل ما هناك أن القائد متوتر جداً |
Abin tenis maçı yüzünden çok gergin. | Open Subtitles | أخوك متوتر جداً بسبب المباراة النهائية |
Biri uzun, kısa boylu, diğeri zayıf ve şişman. Çok gerginim, ne dediğimi bilmiyorum. | Open Subtitles | واحد طويل وقصير و الآخر نحيف وسمين أنا متوتر جداً ولا أعرف ماذا أقول |
Onlayken Çok gerginim, kendime hakim olamıyorum. | Open Subtitles | أنا متوتر جداً معه, لا يمكنني إيقاف نفسي |
O kadar gerginsin ki. | Open Subtitles | أنت متوتر جداً |
Sen müthiş gergin görünüyorsun. | Open Subtitles | تبدو متوتر جداً |
Çok stresliyim Charlie. Bu çok stresli bir durum. | Open Subtitles | -أنا متوتر جداً يا (تشارلي), إنه موقف يثير التوتر |
çok gergin bir sınırdır bu.Bay Jarry, | Open Subtitles | هذا عمل متوتر جداً |
Herkes çok gergin. | Open Subtitles | الوضع متوتر جداً |
Kyle, şu an çok gergin olduğunu hissediyorum. | Open Subtitles | "كايل", أشعر أنك متوتر جداً الآن. |
- O çok gergin. | Open Subtitles | - انه متوتر جداً |
Hepsi kafasında. çok gergin. | Open Subtitles | إنه متوتر جداً |
Çok gerginim, anlıyor musunuz? Yarın 5'ten sonra bize geri dönecekler. | Open Subtitles | أنا متوتر جداً, لن يكون هناك ردّ قبل الغد في الساعة الخامسة |
Bu yüzden Çok gerginim. | Open Subtitles | و الآن أنا متوتر جداً بشأنه ..لكن |
Çok gerginim. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا أنت محق أنا متوتر جداً |
Çok gerginim. | Open Subtitles | أَنا متوتر جداً |
Sen müthiş gergin görünüyorsun. | Open Subtitles | تبدو متوتر جداً |