Artık Howard'ın yaşamına dahil değilim. | Open Subtitles | أنا لست متورطة في حياة هوارد بعد الآن من الصعب تصديق هذا, أن تكوني زوجته وما إلى ذلك |
Sence CIA bunlara nasıl dahil oldu? | Open Subtitles | إذن كيف تظن أنّ الإستخبارات المركزية متورطة في كل هذا؟ |
Evet ama artık dahil olduğunu unutma. | Open Subtitles | لا ، فقط لا تنسين أنّك متورطة في هذا الآن |
Kızımın bazı manyaklar tarafından patlamaya dahil edildiğiyle ilgili bir telefon aldım. | Open Subtitles | لقد أتاني للتو اتصال يقول لي أن ابنتي كانت متورطة في انفجار سببه معتوه ما |
Korkarim daha büyük bir oyuna dahil oldun Constance. | Open Subtitles | أخشى أنكِ متورطة في لعبة أكبر بكثير يا, "كونسنس". |
Hayır, Vakıf bu işe dahil değil. | Open Subtitles | لا، الشركة غير متورطة في هذا بأي شكل |
Neden buna dahil oldun? | Open Subtitles | لماذا أنتِ متورطة في كل هذه الأمور؟ |
O bunlara dahil değil. | Open Subtitles | -إنها ليست متورطة في أي من هذا. |
Öyle yapacaksak, mahkemede, hükümetin Punisher'e kurulan tuzağın kanıtlarını kasten gizlediğini ve Reyes'in de dahil olduğunu ispatlamalıyız. | Open Subtitles | إنسلكناهذاالنهج،فعليناالإثباتفيقاعة المحكمة .. بأن الحكومة قامت متعمدةً بإخفاء دليل يكشف كمين المعاقب وأن (رايز) كانت متورطة في الموضوع. |