"Subhash Nagre, Khurana'nın ölümünden sorumlu olmakla suçlanıyor." | Open Subtitles | سوبهاش ناجرى متّهم بأنه وراء موت خورانا . .بهذا |
İslami bir terör örgütünün lideri olmakla suçlanıyor. | Open Subtitles | إنه متّهم بإدارة أكبر شبكة أعمال ارهابية إسلاميّة متطرفة. |
Worcester'lı bir adam benzin karşılığında üvey oğlunu vermekle suçlanıyor. | Open Subtitles | رجل متّهم بمبادلة إبنه مقابل البنزين |
Ve şimdi bir anda bir şeyler yapmakla suçlanıyorum. | Open Subtitles | والآن فجأة أنا متّهم بعمل الأشياء؟ |
Esrarlı konuşma saçmalığına bir son ver Knowle, suçlanıyorum. | Open Subtitles | لا تعطيني الذي فضلات doublespeak، نول. أنا متّهم. |
Cinayetle suçlandın. | Open Subtitles | من السماء. متّهم بالقتل. |
Dile getirilemeyecek zalimliklerle suçlanıyor. | Open Subtitles | إنه متّهم بأعمال وحشية لا توصف |
Parlak, münzevi fon operasyon sorumlusu Bernie Bethel, savcıların tutku cinayeti dedikleri olayda Sheila Hansen'i öldürmekle suçlanıyor. | Open Subtitles | بيرني بيثـل)، العبقري، المنعزل) مدير الصندوق الوقائي (متّهم بقتل (شيلا هانسون كما يطلق عليها المدعين |
Beni ve Bayan Shumway'i öldürmeye teşebbüsle suçlanıyor. | Open Subtitles | (إنه متّهم بمحاولة اغتيالي أنا والسيدة (شامواي |
Ayrıca Max Seagrave, Otto Aguilar ve Bayan Seagrave'in annesi Agatha'yı öldürmekle suçlanıyor. | Open Subtitles | (إنه أيضًا متّهم بقتل (ماكس سيغرايف) و(أوتو أجيلار (ووالدة السيدة (سيغرايف (أغاثا) |
Dale Barbara şu kişileri öldürmekle suçlanıyor: Maxine ve Agatha Seagrave. | Open Subtitles | ،)ديل باربرا) متّهم بقتل (مكسين) و(أجاثا سيجرايف) |
Kraliçenin babası ihanetle suçlanıyor. | Open Subtitles | أب الملكة متّهم بالخيانة! |