"مثاليه" - Traduction Arabe en Turc

• mükemmel
• kusursuz
• idealist
• örnek

Amanda, bu senin gecen, ben de mükemmel olması için her şeyi yapacağım.
أماندا, هذه ليلتك وسأفعل كل ما في استطاعتي للمساعدة على أن تكون مثاليه

Ortalığın sakin ve biraz sisli olması sebebiyle şartların, planlı bir taarruz için mükemmel olduğunu düşündüm.
و كان الطقس رائعاً كان البحر فى تلك الليله هادئاً جداً و الضباب خفيف كانت كل الظروف مثاليه لشن هجوم متأنى

Geceyi mükemmel kılmaya çalışmaktan çok iyi vakit geçirmeye odaklanmamı söylüyorsun.
انت تقصدي ان اقلل من التركيز لجعل الامور اكثر مثاليه والاهم ان تقضي وقت جميل

Sonuçlar kusursuz değil, ama... bazı sorularınıza yanıt verebilir.
والنتائج ليست مثاليه ولكن هذا قد يجيب عن العديد من اسئلتنا

- mükemmel olmasını istiyorum da.
و نقطع لأنفسنا الكعكه لقد أردت فقط أن تكون اللحظة مثاليه

Kaçış haritası mükemmel olmalı.
حسناً، هذه هي خريطة الهروب يجب أن تكون مثاليه

Zarif parlak küreler... elmas salkımlarının arasına dağıtılmış ortasında mükemmel bir inci tanesiyle.
بلوراتٍ لامعه و رائعه موترٌ مع العناقيد الماسيه مع لؤلؤةٍ رائعه مثاليه

Kasabamızın mükemmel olmadığını sanmak.
أنها مدينتنا الصغيرة ليست مثاليه كما تتصور

Aklıma 200 tane mükemmel ıssız gezegen geliyor.
حسنا , يمكنني ان افكر في 200 من الكواكب الغير ماهوله التي من شانها ان تكون مثاليه

Caity, ben daima içinle dışınla mükemmel olduğunu düşündüm.
كيتي، إعتقدتُ دائماً بأنّك كُنْتَ مثاليه من الداخل والخارج

Bu nedenle şu anki mükemmel denge 5 sene sonra o kadar da mükemmel görünmeyebilir on yıl sonra doğru yerde olmayabilir.
اذاً خصائص متوازنه مثاليه الآن ربما لا تبدو مثالى بعد 5 سنوات من الآن و ربما تُزدى بعد ضِرْب 10 سنوات من الآن

Bunun mükemmel olmasını istiyorum çünkü bu anı sonsuza kadar hatırlamak istiyorum.
سأتذكر هذه اللحظه للأبد،يحب ان تكون مثاليه

Matematiğin konusunun, sadece soyut bir dünyanın daire, kare ve üçgen gibi idealize edilmiş şekillere ait mükemmel formlar olduğuna inanıyordu.
اعتقد أن الرياضيات تتعلق بعالم مجرّد، من أشكال مثالية ليس إلاّ أشكال مثاليه كالدوائر والمربّعات والمثلثات

Ön tarafındaki çizikler dışında kesinlikle mükemmel durumda.
ماعدا هذه الخدوش بالأمام هي في حاله مثاليه

Yemen'in orta yerinde kimin aklına somonlar için mükemmel üreme bölgeleri olduğu gelirdi ki?
من كان يتوقع انه هنا في وسط اليمن ارضاً خصبه مثاليه ، للسلمون ؟

Bu şeyin her santimetrekaresi mükemmel durumda.
كل بوصه مربعه فى هذا الشىء مثاليه كحاله المصنع

Bir insan sözünden alıntı yaparak, bu, kusursuz bir galaksi değil.
، بخصوص مساعدة البشر إنها ليست مجره مثاليه

Senin gibi kusursuz biri değilim. Sen, Ricki Evans mısın?
أنا لست مثاليه مثلك هل أنت ريكى ايفانز؟

kusursuz plân yoktur.
لا توجد خطه مثاليه

Size tek söyleyebileceğim oldukça dağınık, duygusal açıdan zengin ve dikkat çekici ölçüde idealist olduğu.
يمكنني أن أخبرك فقط بأنها غير منتظمه عاطفيا و كريمه و مثاليه بطريفه استثائيه

Görünüşe göre örnek bir öğrenciymişsin ve kendi isteğinle naklin alınmış.
على مايبدوا , كنت طالب مثاليه وتم نقلك بناء على رغبتك