"مثالًا" - Traduction Arabe en Turc

    • bir örnek
        
    • bir örneği
        
    • biçimiyle
        
    • örnek vereyim
        
    • geçme örneğiydi
        
    • örnek vermek
        
    İzleyicileri hikayeyi kendisi için yapmasına imkan tanımalısınız. Bununla ilgili bir örnek vereyim. TED إذن عليك أن تترك المشاهدين يصنعون قصصهم بأنفسهم، وسأضرب لكم مثالًا على ذلك.
    Size ikinci bir örnek vermek istiyorum: internet tacizi. TED أرغبُ في إعطائكم مثالًا آخر: التحرش عبر الإنترنت.
    Bununla ilgili bir örnek vereyim. TED دعوني أعطيكم مثالًا عن كيفية الشعور بهذا
    Başkalarının tanıklık etmesi için, faziletlerinin yaşayan bir örneği olmak istiyorum. Open Subtitles عسى أن أكون مثالًا حيًّا عن ذوي النعمة ليشهد ويعتبر الآخرون.
    Düşünme şeklimizi değiştiren yeni bir örneği sizinle paylaşayım. TED دعوني أريكم مثالًا حديثًا عما غيّر طريقة تفكيرنا.
    Arnold Rothstein sadece işe bakış açısıyla değil yaşam biçimiyle de insanlar üzerinde etki bırakan biriydi. Open Subtitles كان أرنولد روثستاين مثالًا يحتذى به وكان له تأثير ليس لرؤيته للعمل فقط ولكن في حياته كاملةً
    Bu da bir taşak geçme örneğiydi bu arada. Open Subtitles ذلك كان مثالًا للمشاكسة، بالمناسبة.
    Şimdiki işimden size bir örnek vermek istiyorum. TED أريد أن أقدم لكم مثالًا من عملي الحالي.
    İş yerinde sınırlı ahlaklılık ile ilgili bir örnek vereyim. TED لذا دعوني أضرب مثالًا عن الأخلاقيات المحدودة في العمل.
    Size elle tutulur bir örnek vereyim. TED لذا اسمحوا لي أن أعطيكم مثالًا ملموسًا.
    Hatırlamakta zorlanabilirsiniz fakat daha birkaç hafta önce bu, insan aptallığının, insan kaynaklı bir tahribata sebep olmasına bir örnek oldu. TED ربما من الصعب قليلًا أن نتذكر، ولكن قبل بضعة أسابيع فقط، كان ذلك مثالًا للتدمير البشري من قبل الغباء البشري.
    Bu kritik bağları gösteren başka bir örnek vereyim. TED إليك مثالًا آخر يبين تلك الروابط الحاسمة.
    Buna bir örnek isterseniz Einstein'dan daha az caydırıcı bir örneğe gidelim mi? TED ‫وإذا كنتم تريدون مثالًا على هذا...‬ ‫هل نأخد مثالًا أقل تعجيزًا من آينشتاين؟‬
    Son bir örnek daha vermek istiyorum, en sevdiğim örnek. TED ‫وأريد أن أعطيكم مثالًا أخيرًا، ‬ ‫مثالي المفضل:‬
    Harika! Gerçek hayattan bir örneği ele alalım ve onu merdivene fırlatarak sürecin nasıl işlediğini görelim. TED لنأخذ مثالًا حيًا من الواقع ونُجريه على نموذج السلم لنرى كيف يتم كل هذا.
    Şimdi çok farklı bir örneği ele alalım: Şikago Öğretmen Emeklilik Fonu, 10 milyar dolarlık bir bilinçli yatırımcı. TED دعونا الآن نأخذ مثالًا مختلفًا: صندوق تقاعد المدرسين بشيكاغو، برأسمال 10 ملايير دولار من المستثمرون الواعين اجتماعيًا.
    Arnold Rothstein sadece işe bakış açısıyla değil yaşam biçimiyle de insanlar üzerinde etki bırakan biriydi. Open Subtitles كان أرنولد روثستاين مثالًا يحتذى به وكان له تأثير ليس لرؤيته للعمل فقط ولكن في حياته كاملةً
    Size bir başka örnek vereyim: 2008 yılında UCLA'daki bir grup araştırmacı, şehirde hırsızlığın yoğun olduğu bölgelerde örüntü arıyordu. TED لنأخذ مثالًا آخر: في 2008، بحثت مجموعة في جامعة كالفورنيا عن أنماط انتشار السرقة في المدينة.
    Bu da bir taşak geçme örneğiydi bu arada. Open Subtitles ذلك كان مثالًا للمشاكسة، بالمناسبة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus