Bu, her birimizin içinde olan doğal bir sürecin güç uyumsuzluğuna nasıl ağır bastığını gösteren harika bir örnek. | TED | و هذا مثال رائع عن كيفية أن اختلافا في القوة يمكن أن يحل بواسطة القيام بعملية طبيعية توجد بداخلنا جميعا. |
Neden siyasete girmek istemediğime harika bir örnek. | Open Subtitles | مثال رائع لعدم رغبتي في الدخول في السياسة |
doğaçlama çalıyor ve hiç bir zaman daha öncekinin tamamen aynısını çalmıyor. Ve bence, yoğun yaratıcılığa çok güzel bir örnek bu. | TED | ويعزف من بنات افكاره وحده ولا يكرر اي معزوفة على الاطلاق وهذا يعتبر نوع من الابداع اللحظي واعتقد ان هذا مثال رائع |
Bence Eames'ler denemeler için çok güzel bir örnek. | TED | اعتقد أن شركة "إيمز" هي مثال رائع على التجريب |
İnsanların için özel olarak üretilmeleri gerekiyor, tam da bu yüzden Mükemmel bir örnek bu teknolojiyi kullanarak, işitme cihazı için bir koruma kabı yapılabilir. | TED | يجب تصنيعهم فرديًّا لكل شخص، لذلك هذا مثال رائع لاستخدام هذه التقنية في صنع قوقعة تساعد على السمع. |
Çarpıcı bir gerçek şekil tanıma örneği sergileyerek 50 yıl sonra tekrar görüleceğini öngördü. | Open Subtitles | مذنب واحد يعود كل 76 سنة مثال رائع لتمييز أنماطٍ حقيقي توقع بأنه سيُشاهد مجددا |
Bu tip bir ilişkinin nasıl sürdürebileceği konusunda mükemmel bir örneksin. | Open Subtitles | انك مثال رائع لكيفية عمل هذا النوع من الاشياء بنجاح |
GF: Louisville Oteli bir kişinin hayatının yoluna girmesine dair tüm sistem üzerine düşünmek adına çok iyi bir örnek. | TED | جي إف: فندق لويسفيل مثال رائع عن كيفية التفكير في النظام بأكمله الحصول على شخص مرة أخرى على المسار الصحيح. |
hayranı olduğum bir araştırma çeşidinin mükemmel bir örneği. Her şeyin doğru olanı yapması için gereken gücü hesaplıyor, sezgisel şeyleri. Umduğunuz şeyi gerçekleştiriyor. | TED | وهو مثال رائع من البحوث الذي أحببته حقا. كل هذه الحاسبات القوية التي تسمح بفعل الأشياء الصحيحة. أمور بديهية. تفعل بالضبط ما كنت تتوقع. |
Gerçekten de, bu harika bir örnek ve Sanayi Devrimi’nin ve verimliliğin sebebidir. | TED | بالفعل ، هذا مثال رائع وهو السبب وراء الثورة الصناعيّة والكفاءة . |
Buna daha yakın geçmişimden harika bir örnek: Birkaç ay önce, çocuklarımdan biriyle gece geç saatte ayaktaydım, Twitter'da Tesla hakkında bir şey gördüm, Güney Avusturalya'nın haddeleme güç krizi serilerinden birini büyük endüstriyel pillerle çözebileceklerini söylüyordu. | TED | مثال رائع من الماضي القريب، قبل بضعة أشهر، كنتُ مستيقظاً لوقت متأخر ليلاً مع أحد أطفالي، ورأيت شيئاً على تويتر عن تسلا تقول أنه بإمكانهم حل سلسلة أزمة الطاقة في جنوب أستراليا بواحدة من البطاريات الصناعية الكبيرة. |
Bence harika bir örnek | Open Subtitles | أعني , أنها مثال رائع للمرأة النموذجية |
♪ Bu kadar basit olduğunu fark etmemiştim. ♪ ♪ Ama sen nasıl yapılacağına dair harika bir örnek gösterdin ♪ ♪ Tek yapmaları gereken ♪ ♪ Belli bir noktada durup ♪ | Open Subtitles | لم أكن أدرك أن الأمر سهل للغاية و لكنك عرضت مثال رائع عن كيف يمكن أن يحدث هذا كل ما يجب أن تفعله هو أن تصلي في مكانا مُعين لنسخة مُعينة من إلة مُعين |
Siz çok güzel bir örnek teşkil ediyorsunuz. | Open Subtitles | أنتِ مثال رائع. |
Bugün tartıştığımız konuya Mükemmel bir örnek. | Open Subtitles | هذا مثال رائع لعدم الاهتمام بالفم الذي كنا نناقشه اليوم |
Çarpıcı bir gerçek şekil tanıma örneği sergileyerek 50 yıl sonra tekrar görüleceğini öngördü. | Open Subtitles | وفي مثال رائع للتعرف على الأنماط تنبأ هالي أنه ستتم مشاهدته مرة أخرى بعد أكثر من 50 سنة في المستقبل |
Bu hapsedilmeyi lehimize kullanmanız açısından iyi bir örnek. | Open Subtitles | هذا مثال رائع لكيفية الإستفادة من منافع السجن |
Cleo'nun az önce söyledikleri, tatmin olmayı ertelemenin mükemmel bir örneği. | Open Subtitles | ما .. ما قاله كليو للتو هو مثال رائع لانتظار النتيجة الجيدة |