Kanıtlanmış bir gerçek. | Open Subtitles | إنها حقيقه مثبته أن الناس يمكنها ممارسة الجنس |
Emekli insanların daha çok Alzheimer'a yakalandığı Kanıtlanmış. | Open Subtitles | إنها حقيقه مثبته ان الأشخاص في التقاعد من المرجح حصولهم على الزهايمر |
Çocuk büyütmekte Kanıtlanmış bir yöntemdir. | Open Subtitles | و هي طريقة مثبته لتربية طفل |
Bunu bağlanmış bir ruha yaptığında, kolayca... | Open Subtitles | عندما تفعل هذا بروح مثبته, يمكن بسهولة ...أن |
Üzerine bağlanmış bir bomba var. | Open Subtitles | ليس رجل سيىء؟ إنه يحمل قنبلة مثبته عليه |
Kanıtlanmış bir gerçek. | Open Subtitles | حقيقه مثبته. |