Grubu temsil ediyordun ve belki senin de bu şekilde, algılanıcağın düşüncesi çok korkunç, alışması çok zor bir düşünceydi. | TED | أنت مثلت مجموعة كان هذا أمرٌ من الصعب تقبله والتعامل معه و كان هناك احتمال أن يُنظر إليك بالطريقة نفسها |
Çocukken hayat benim için kafa karıştırıcı ve karmaşıktı. Trenlerse düzeni temsil etti. | Open Subtitles | عندما كنت طفلًا، كانت الحياة مربكة وفوضوية بالنسبة لي، والقطارات مثلت لي النظام |
Adam Sandler'la bir filmde oynadım ve idolüm muhteşem Dave Matthews'la çalıştım. | TED | مثلت مع الممثل آدم ساندلر واشتغلت مع نجمي المفضل، الرائع ديف ماثيوس. |
Bilmem. Bir süre önce Hamlet'te oynamıştım, değil mi Liz? | Open Subtitles | دعنا نرى أنا مثلت هَملِت قَبْلَ فَتْرَة صح ليز؟ |
Neena, seninle saplık rekoru kırmış bir kukla gibi oynadı. | Open Subtitles | نينا مثلت عليك مثل مالك متباهي بأطول شريط مجفف بالعالم |
Hiç büyük filmlerde oynadın mı? | Open Subtitles | هل مثلت في أحد العروض التي شاهدتها؟ |
Hayır, sadece yazdığı uygulamayla ilgili bir atölye çalışmasında oyunculuk yaptım. | Open Subtitles | لا، قد مثلت في ملتقى تعارف بخصوص تطبيقه البرمجي |
Şirkette hissem var. Kurucusunu kendimi bildim bileli temsil ettim. | Open Subtitles | أنا أمتلك حصة من الشركة وقد مثلت المؤسس منذ الأزل |
Ben mi? Aile ağacının en alt dallarını temsil ediyorum. | TED | أنا؟ لقد مثلت نهاية الفرع في شجرة العائلة. |
Bu asa Musa'nın hayatında üç şeyi temsil ediyordu. | TED | هذه العصا مثلت ثلاثة أشياء حول حياة موسى. |
Ve ben kölelik zamanındaki intikamcı bir hayaletten 2004'teki dışişleri bakanına kadar her şeyi oynadım. | TED | لقد مثلت كل الأدوار متفاوتة بين شبح يتوق للانتقام في عصر العبودية الى وزيرة في الدولة في 2004. |
oynadım Max, insanlar üzerime saldırdı. II. | Open Subtitles | لقد مثلت شكسبير في الحديقة العامة، يا ماكس لقد هوجمت بشدة |
12 yaşındayken İngiltere'de bir TV dizisinde oynadım. | Open Subtitles | عندما كنت بعمر ال12 مثلت بمسلسل تلفزيوني ببريطانيا |
Lisedeyken her gösteride oynamıştım. Yemin ederim. | Open Subtitles | مثلت بكل المسرحيات في الثانوية أقسم بالله |
Bir sakız reklâmında oynamıştım ve Clerasil reklâmında erkek arkadaş rolündeydim. | Open Subtitles | مثلت في إعلان لعلكة كنت الصديق في إعلان كليرسيل |
Geçen sene North Shore'un üç bölümünde oynadı. | Open Subtitles | مثلت في 3 حلقات بـ(نورث شور) السنة المنصرمة |
Viking Quest'in üç bölümünde oynadı sonra o boktan diziyi çekti. | Open Subtitles | إنّها (فانيسا آينجل). مثلت في 3 حلقات في (سعي الفايكينغ) بعدئدٍ منحوها ببساطة دور في تلك النسخة الوسخة من المسلسل |
- Ama ne yaptıysan işe yaramış çünkü film tarihindeki en ikonik rollerin bazılarında oynadın. | Open Subtitles | .لانك مثلت الكثير من الادوار... ...الخالده في تاريخ الافلام. |
Tabiki daha önce oyunculuk yaptım. | Open Subtitles | نعم، لقد مثلت من قبل |
Annem bir keresinde Bond filmlerinden birinde küçük bir rol almıştı. | Open Subtitles | مثلت دور صغير في إحدى أفلامِ بوند الاولي |
Ateşli hemşireyi oynayan pilici bile mi? | Open Subtitles | حتى تلك الفتاة التي مثلت دور الممرضة المثيرة؟ |
Bir gün kapalı kalma rolü oynarsam, bunu hatırlayacağım. | Open Subtitles | يجب أن أتذكر هذا في حال مثلت مشهد أكون فيه محبوسة |
Bilemiyorum. 30 yılda 70 filmde oynasaydım ve her birinde rastgele ses tonlarında konuşsaydım yanlışlıkla bir Oscar kazanabilirdim. | Open Subtitles | لا أعلم، أظن بأنني لو مثلت في 70 فلماً خلال 30 سنة و تحدثت في كل منها بدرجة صوت عشوائية قد أفوز بجائزة أوسكار عن طريق الصدفة |
Okulda 'Annie' rolünü oynadığımı hatırladım. | Open Subtitles | اتذكر انني مثلت اني في المدرسة |
Dur bir dakika. Natalie Wood'un küçük bir rolü vardı, ilk rollerinden biri. | Open Subtitles | انتظري تعلمين ماذا، ناتالي وود مثلت بدور صغير فيه ، أحد أوائل أفلامها |