Sonra içine bir üçgen ve bir kare yerleştirip bu şekilde devam ediyoruz. | Open Subtitles | ثم ارسم مثلثاً بداخلها، ثم مربعاً واستمر على هذا النحو. |
Bu koordinatlar eşkenar bir üçgen oluşturuyor. | Open Subtitles | تُُشكّلُ إحداثياتهم مثلثاً متساوي الأضلاعَ |
Güneş alabilmesi için üçgen formunda yapacaklarına söz vermişlerdi. | Open Subtitles | لقد قطعوا وعداً بجعله مثلثاً حتى يدخل ضوء الشمس |
Etrafında üçgen oluşturan şu üç adam var ya? | Open Subtitles | أترى الحرّاس الثلاثة الذين يشكّلون مثلثاً حولها؟ |
Özünde, El-Biruni, köşeleri; dağın tepesi, ufuk ve Dünya'nın merkezi olarak üç köşeye sahip büyük bir dik açılı üçgen tasavvur etti. | Open Subtitles | تخيّل "البيروني" في الأساس مثلثاً ضخماً قائم الزاوية الذي لديه زوايا ثلاثة قمّة الجبل والأفق ومركز الأرض |
üçgen lazım, ama hangisi, bilmiyorum. | Open Subtitles | أريد مثلثاً لكنني لا أعرف أي واحد |
- Bu bir üçgen değil Pisagor anlamak zorunda değilsin. | Open Subtitles | إنّه ليس مثلثاً يا (فيثاغورس), لا يفترض به أنْ يكون منطقيّاً |
-Mükemmel bir üçgen yap. | Open Subtitles | -شكلي مثلثاً ممتازاً . |